Doğumun bu kadar yaklaşmışken bunlarla canını sıkmak istemedim. | Open Subtitles | لم أرغب في أن أثقل عليكِ بأفكاري خاصة مع اقتراب اليوم الموعود |
Doğumun bu kadar yaklaşmışken bunlarla canını sıkmak istemedim. | Open Subtitles | لم أرغب في أن أثقل عليكِ بأفكاري خاصة مع اقتراب اليوم الموعود |
Düğün bu kadar yaklaşmışken, evlenince nerede oturacağımızı konuşmalıyız galiba. | Open Subtitles | اسمع, مع اقتراب الزفاف ربما يجب أن نتحدث بشأن المكان الذي سنعيش فيه ؟ |
Bize ne atarsa atsın devam etmek zorundayız. Paraya bu kadar yaklaşmışken. | Open Subtitles | يجب ان نتماشى مع اي ما كان سيرميه علينا نحن قريبون جداً من المال |
Bu kadar yaklaşmışken, tamam mı? Beni, bu konuda yalnız bırakamazsın. | Open Subtitles | نحن قريبون جداً, حسناً لا تخذلني بسبب هذاِ |
Babanı bulmaya bu kadar yaklaşmışken gitmiyorum. | Open Subtitles | لن أغادر بعدما اقتربنا هذا القرب من إيجاد والدكَ. |
Babanı bulmaya bu kadar yaklaşmışken gitmiyoruz. | Open Subtitles | لن نغادر بعدما اقتربنا هذا القرب من إيجاد والدكَ. |
Bu bir seçenek değil,hele ki düğüne bu kadar yaklaşmışken. | Open Subtitles | هذا ليس خيارًا، ليس مع اقتراب الزفاف |
Bu bir seçenek değil,hele ki düğüne bu kadar yaklaşmışken. | Open Subtitles | هذا ليس خيارًا، ليس مع اقتراب الزفاف |
Rowan, düğün gününe bu kadar yaklaşmışken Simon'ı düşünmen akla çok yatkın. | Open Subtitles | (روان)، من المعقول.. أن تفكري بـ (سايمون) مع اقتراب يوم زفافكِ |
Babanı bulmaya bu kadar yaklaşmışken dönmüyorum. | Open Subtitles | لن أغادر بعدما اقتربنا هذا القرب من إيجاد والدك. |
Babanı bulmaya bu kadar yaklaşmışken gitmiyorum. | Open Subtitles | لن أغادر بعدما اقتربنا هذا القرب من إيجاد والدك. |
Babanı bulmaya bu kadar yaklaşmışken gitmiyorum. | Open Subtitles | لن أغادر بعدما اقتربنا هذا القرب من إيجاد والدكَ. |