| Bu kadar zamanımız yok. | Open Subtitles | لا نملك هذا الوقت, يجب أن نجريها خلال 30 دقيقة |
| O kadar zamanımız yok. | Open Subtitles | لا نملك هذا الوقت. |
| Tüm bu yeri araştıracak kadar zamanımız yok. | Open Subtitles | لا نملك وقتًا لتفتيش المكان بأسره. |
| Ne yazık ki bu kadar zamanımız yok. | Open Subtitles | للأسف لا نملك وقتًا بهذا القدر. |
| O kadar zamanımız yok. | Open Subtitles | ليس لدينا وقت كافي |
| Umduğumuz kadar zamanımız yok. | Open Subtitles | ليس لدينا وقت كافي كما اعتقدت |
| O kadar zamanımız yok. | Open Subtitles | ـ دقيقة أو دقيقتين حسناً، ليس لدينا متسع من الوقت! |
| Langley'i işe dahil edecek kadar zamanımız yok. | Open Subtitles | فلا يوجد لدينا متسع من الوقت |
| O kadar zamanımız yok. | Open Subtitles | ليس لدينا متسع من الوقت |