Bir kutup ayısına şu ana kadarki en yakın konumumuz. | Open Subtitles | إنها أقرب مسافةٍ ندنو فيها من دبٍ قطبي على الإطلاق |
Ve bu yarışmada bence şimdiye kadarki en iyi mazlum hikayemiz var. | Open Subtitles | وفى هذه المسابقة أظن اننا لدينا أفضل قصة للمهضومين حقهم على الإطلاق |
Ted, su ana kadarki tüm tartismalarimizi çözmek için bir yol bulduk. | Open Subtitles | تيد ) .. لدينا هنا وسيلة لحل كل ) جدال سبق وأن خضناه |
Ted, şu ana kadarki tüm tartışmalarımızı çözmek için bir yol bulduk. | Open Subtitles | لدينا هنا وسيلة لحل كل ) جدال سبق وأن خضناه |
Bu şimdiye kadarki en iyi malzeme dolabı seksimdi. | Open Subtitles | لقد كان هذا افضل جنب في الخزانة حضيت به على الاطلاق |
Şişko Tony için çalıştım. O şimdiye kadarki en iyi patronumdu. | Open Subtitles | كنت أعمل لدى (فات توني) وقد كان أفضل رئيس حظيت به |
Emin olamayız ama şimdiye kadarki her şey tamamen iyileşeceğini gösteriyor. | Open Subtitles | لسنا متأكدين لكن كل شيء حتى الآن يشير إلى تعافيه بالكامل |
İki yaşında bir kızım var; şimdiye kadarki en iyi şey. | TED | لدى طفلة تبلغ من العمر عامين وهي أفضل شيء عندي على الإطلاق |
14. doğum günümde, büyükbabam ve büyükannem, bana o güne kadarki en güzel hediyeyi verdi: Bir çizim masası, o zamandan beri üzerinde çalıştığım masa. | TED | في عيد ميلادي الرابع عشر، جدي وجدتي أعطوني أفضل هدية ميلاد على الإطلاق طاولة مسودة التي مازلت أعمل عليها منذ ذلك الحين |
Şu an, gezegenimizin bilinmeyen yaşam formlarını araştırmak için bugüne kadarki en heyecan veren an. | TED | هذه هي بصراحة الفترة الأكثر إثارة على الإطلاق لدراسة أشكال الحياة غير المعروفة على كوكبنا. |
Burada gördüğümüz, şimdiye kadarki tüm Sports Illustrated dergilerinin kapaklarıdır. | TED | ما لدينا هنا، هو الغلاف الخارجي لكل مجلات الرياضة التي أنتجت على الإطلاق. |
Pekâlâ, bir anlaşma yapalım. Bu şimdiye kadarki en iyi tatil olacak, aksi takdirde aileyi dağıtacağız ve başka ailelere katılacağız. | Open Subtitles | حسناً ، لنتفق ، هذه ستكون أفضل إجازة على الإطلاق أو نتفق جميعنا على التشتت والانضمام لعائلات أخرى |
Şimdiye kadarki en iyi doğum günüm bu! | Open Subtitles | هذا أفضل عيد ميلاد حضيت به ابداً |
Bu ufak yaratık belki de şu ana kadarki en iyi yardımcımdır. | Open Subtitles | هذا القزم الحقير... أفضل معاون حضيت به في حياتي |
Şimdiye kadarki en iyi süpriz buluşmam. | Open Subtitles | أفضل موعد أعمى حظيت به على الاطلاق |
Çocuklar Kankacan, bugüne kadarki en iyi kankam olmakla kalmıyor. | Open Subtitles | يا رفاق بروفر" ليس فقط أفضل صديق" حظيت به على الإطلاق |
Önemli değil. Şu ana kadarki her şey yanıltmak içindi. | Open Subtitles | كلّ شيء حتى الآن كان تضليلاً |
İşte bugüne kadarki her şey için teşekkür ederim. | Open Subtitles | ... هاك شكراً على كل شيء حتى اليوم |