Geçen yıl babamın kafasına bir golf topu çarptı. | Open Subtitles | السنة الماضية أصيب والدي في رأسه بكرة غولف |
kafasına bir mermi sık, gitsin. | Open Subtitles | لمَ لا تقتله؟ أطلق رصاصة في رأسه اللعينة. |
Giderken şu pisliğin masasının yanından geç kafasına bir dirsek at. | Open Subtitles | امشي بالقرب من مائدة ذلك الحقير واضربه بالمرفق في رأسه |
Bir Sierra kaçırmış. Şoförün kafasına bir kurşun sıkmış. 50. otoyolda gidiyormuş. | Open Subtitles | اختطف سيارة سييرا، وضع رصاصة في رأس السائق، اتجه إلى المسار 50 |
İddiaya göre yer çekimi, kafasına bir elma düştüğünde aklına gelmiş. | Open Subtitles | يفترض أن الفكرة لمعت بذهنه . عندما سقطت على رأسه تفاحة |
Böylece değeri ormanı kurtarmak için ...Javier küçük kardeşinin kafasına bir taş attı. | Open Subtitles | لذلك كان عليّ إنقاذ الغابة الغالية جافير رمى حجرا على رأس أخيه الصغير |
Beşe kadar sayacağım ve sen silahını indireceksin yoksa kafasına bir mermi sıkacağım. | Open Subtitles | سأعد لل 5 و أنت ستضع مسدسك على الأرض و إلا سأضع رصاصة في رأسها |
Ben kimsenin, kafasına bir darbe almadan, bu kadar çok şeyi bu kadar çabuk unutabileceğini düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم اعتقد ان اي شخص يستطيع ان ينسى بهذه الكثرة ، كما لو انه تلقى ضربة في الرأس |
Onu kafasına bir mermi ile cennete göndermem emredildi. | Open Subtitles | لقد أمِـرت أن أرسله للجنة برصاصة في رأسه |
Yemin ediyorum ki, kafasına bir kurşun sıkacağım ve onu size atacağım | Open Subtitles | انا اقسم سوف ارسل له طلقة واحدة في رأسه ألقيه من خلال الباي وبعد ذلك صححه |
Adam senin düşmanın. kafasına bir kurşun koyacaksın. | Open Subtitles | ذاك الرجل هو العدوّ اللعين ضعّ رصاصة في رأسه. |
kafasına bir şeyi taktı mı peşini bırakmaz. | Open Subtitles | عندما يضع أمراً ما في رأسه فإنه يسعى لكي يحقق ما يريد |
Ama çözmeden önce kafasına bir kurşun sıkın. Ne? | Open Subtitles | ولكن، قبل أن تفعل ذلك ضع رصاصةً في رأسه اللعين |
Bu sikiğin kafasına bir kurşun sıkacağım ve yolumuza devam edeceğiz, tamam mı? | Open Subtitles | الأن سوف أضع رصاصة في رأس ذلك الحقير ومن ثم سنتابع, حسناً ؟ |
Evet, planım bu. Şu anda kızının kafasına bir kurşun sıkmayacağımı ne biliyorsun? | Open Subtitles | ما الذي يجعلك متأكداً أنني لن أضع رصاصة في رأس إبنتك الآن؟ |
Gelmek için çok korkuyorsan veya yanında birileri ile gelirsen... Küçük arkadaşının kafasına bir kurşun sıkarım. | Open Subtitles | إاذا كنت جباناً ولم تأتي، أو إذا أحضرت أي شخص معك سأضع رصاصة في رأس صديقك الصغير |
Umarım bunu yapan kişiyi bulur ve kafasına bir tane sıkarsınız. | Open Subtitles | آمل أن تقبضوا على مَن فعل هذا وتطلقون رصاصة على رأسه |
Evet, sonra beyaz atlı şövalye sahneye çıktı, kafasına bir boruyla vuruldu ve pencereden atıldı. | Open Subtitles | ضرب بعدها على رأسه بواسطة الأنبوب و قذف من النافذة بعدها تختبىء كيلي |
Sen bir ördeğin kafasına bir somun ekmek fırlatıp onu öldürmüştün. | Open Subtitles | لأنك لأنك رميت رغيف خبز على رأس بطة فقتلتها |
Teslim ol ya da kızın kafasına bir tane sıkarım! | Open Subtitles | لن أكون في موضعك الأن إن أردت وضع رصاصة في رأسها. |
Bu, kafasına bir iki darbe almakla olmaz. | Open Subtitles | وضعية ضيقة وليس بسبب ضربة أو اثنتين في الرأس |
Bu sırada... bir İngiliz askeri kafasına bir tüfek doğrultmuştu ve ona geri dönmesi için bağırıyordu. | Open Subtitles | و طوالَ الوَقت، كانَ جُندياً بريطانياً يُصوبُ بُندقيةً على رأسها و يصرخُ عليها أن تتراجَع |
Hayır. Hatırlayacağı tek şey kafasına bir taş indirdiğim olacak. | Open Subtitles | كل ما سيتذكرة أننى ضربته بصخرة فى رأسه ليلة أمس |
Conn, şimdi kapandı! Louis, Conn'un kafasına bir sağ aparkat geçirdi! | Open Subtitles | ترنح "كون" إلى الوراء بضربة تحت "الزقن من يمنى "لويس |