Belki de bunu kutlamak için kafesimin etrafına dışkı atarım. | Open Subtitles | ربما يجب أن أقذف بعض البراز في أرجاء قفصي إحتفالاً |
Arzum altın kafesimin dışında özgür olabilmekten başka bir şey değil. | Open Subtitles | أنا لا أريد سوى أن أتحرّر من قفصي المذهّب |
Beni magazincilerin ve havaalanı güvenliklerinin hedefi yaptın ve altın kafesimin demirlerini kilitlememe yardım ettiğinden bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | جعلتني مستهدفةً مِن قِبل مجلات الفضائح وعملاء وكالة أمن النقل، ناهيك عن أنّك ساعدت في إقفال قضبان قفصي الذهبي. |
Ne zamandır kafesimin dışına çıkmadım. | Open Subtitles | لقد مضت فترة منذ أن كنت خارج قفصي. |
kafesimin büyülü anahtarları. | Open Subtitles | المفاتيح السحرية لفتح قفصي ؟ |