ويكيبيديا

    "kafesinin" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • القفص
        
    • قفص
        
    • القصّ
        
    Akciğerlerinin nerede bittiğini ve göğüs kafesinin nerede başladığını göremiyorum. Open Subtitles لا استطيع ان احدد نهاية رئتيه و بدايه القفص الصدرى
    - Sadece kurbanın kalbinin çıkarıldığı an bir çeşit bıçakla göğüs kafesinin yarılarak yoğun bir kanamadan öldüğünü biliyoruz. Open Subtitles نعلم أن القفص الصدري للضحية قد شُقَ بشفرة من نوع ما وإنها ماتت بسبب نزيف حاد عندما قطع قلبها
    Göğüs kafesinin üstüne doğru daha sert ve daha yumuşak kaburga kemiklerinin arasında dolandıkça sertlik farkını hissedebiliyorum. TED وبينما أُمرره فوق القفص الصدري وفوق العضلات بين الأضلاع، فيتغير بين الصلب واللين بإمكاني أن أشعر بالصلابة.
    Hangi salak kuş kafesinin kapısını açık bıraktı? Tanrım! Open Subtitles أي واحد منكم البلهاء غادر قفص العصافير مفتوحة؟
    - Maymun kafesinin tabanına bak diyorum. Open Subtitles لم آسفة انا القرود قفص قاع على نظرة القى
    Köpekler ayı kafesinin orada bir koku aldılar. Open Subtitles تشتمّ الكلاب رائحة ما بجانب قفص الدب القديم
    Şimdi sizden hayali göğüs kafesinin içine dalıp etrafa bakınmanızı istiyorum. TED الآن أريدكم أن تصعدوا إلى داخل القفص الخيالي وأن تنظروا إلى الأعلى.
    Hayır. Buradan keseceğim. Göğüs kafesinin boyunla birleştiği noktadan. Open Subtitles سأقوم بالقطع من قاعدة الرقبة إلى القفص الصدري
    Röntgen sonuçlarına göre göğüs kafesinin her iki tarafında da benzer kırıklar var. Open Subtitles متفق معكِ، الأشعة المقطعية بينت صدمة قوية لكلا الجانبين من القفص الصدري
    Güvercin kafesinin dışında. Yemek yemeye hazır. Open Subtitles الحمامة خارج القفص وهي جاهزة لإلتقاط الطعام
    kafesinin kapağını açık unuttum ve babam üzerine bastı. Open Subtitles لقد تركت باب القفص مفتوحاً وأبى داس عليه
    Göğüs kafesinin sol bölümündeki yaralanma kurbanımızın, aracın aracın sağ koltuğunda oturduğunu gösteriyor. Open Subtitles إذن هذا النمط على القفص الصدري الأيسر يدل على أن الضحية كان الراكب في الجانب الأيمن من المركبة
    Gerizekalı papağan, kafesinin altındaki kağıdı değiştirirken beni ısırdı. Open Subtitles كنت أغير الورقة في القفص والببغاء العاهرة عضت يدي
    Kaplan kafesinin oradaki zarar gören bariyerle benzer yükseklikte. Open Subtitles معلومات عن نفس الارتفاع باعتبارها ركيزة تضررت بجوار قفص النمر.
    Benden duymuş olma ama gergedan kafesinin yanında. Open Subtitles لم تعرف هذا مني ولكنه قرب قفص وحيد القرن.. ً
    Ben gittim ve... penguenlerin kafesinin yanında durdum. Open Subtitles ذهبتُ إلى حديقة الحيوان و، أه ذهبتُ إلى قفص البطريق
    Onun, kuş kafesinin altındaki kağıda dönmüş, bir posteri vardı bende. Open Subtitles لقد كنتُ أملكُ صورة لها، لقد كانت تبدو مثل قاع قفص عصفور.
    Kendini hapsedilmiş hissediyor çünkü kendi sik kafesinin içinde. Open Subtitles وكأنه يشعر بانه محتجز لأنه يرتدي قفص قضيب
    Burada, örneğin göğüs kafesinin arkasındaki göğüs kemiğinden alındığı yazıyor. Open Subtitles مكتوب هنا أن مصدر العينة جاء من قفص صدري داخلي مباشرة خلف عظم القص
    Köpekler ayı kafesinin orada bir koku aldılar. Open Subtitles الكلب يستنشق شيئ ما بجانب قفص الدبّ القديم .
    Göğüs kafesinin içinde yoğun bir yanık var ve kaburgada da birkaç kemik yanmış, ...doğrudan yüksek voltaja ya da kesintisiz elektriğe maruz kalmış gibi, ama şimşeğin temas ettiği bir yer göremiyorum. Open Subtitles حسنا، هناك تفحيم شامل على طول عظم القصّ... بمصاحب الضلع يكسر، متّسق مع القتل بالصدمة الكهربائية أو التعرّض...

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد