Bir düşünelim. Kurabiyeleri izci kızlar sattığına göre sende izcilerin geleneksel pankek kahvaltısı için bilet satıyor olmalısın. Evet. | Open Subtitles | لو فتيات الكشافة يبيعون الكعك أنت تبيع تذاكر للإفطار السنوى أجل، إن بعت 100 تذكرة أخرى سأربح مسدس لعبة |
Kusura bakma, beni aile kahvaltısı için davet ettiğinde daha fazla... aile bireylerinin olacağını sanmıştım. | Open Subtitles | عذرًا ، لكنني افترضت عندما دعوتني للإفطار العائلي فسيكون هناك المزيد من التشارك الأُسري |
Babanın kahvaltısı için pastırmamız yok. Sabah ilk iş, çıkıp birşeyler bulmaya çalışacağım. | Open Subtitles | لا يوجد لحم مقدد لإفطار أبى,سأذهب لإحضاره |
Ben sadece babanın kahvaltısı için süt almaya gidecektim. | Open Subtitles | كنت ذاهباً لإحضار اللبن لإفطار والدك |