kahve içmek üzere olduğumuz zaman, sanırım sizin rahatsız hissetmenize neden oldum. | Open Subtitles | .. سابقاً، عندما أوشكنا على احتساء القهوة? أشعر أنني أزعجتكِ |
İşe geri dönmek istiyorum çünkü kariyerimi ilerletmek istiyorum ya da daha fazla kahve içmek istiyorum. | TED | أريد العودة إلى عملي، لأنني أريد ان أرتقي بوظيفتي أو أريد فقط ان أذهب لتناول القهوة. |
Bir kahve içmek için küçük bir kafeye girdim ve Norman'ın arkada oturduğunu gördüm. Ama yalnız değildi. | Open Subtitles | توقّفت في هذا المقهى لشرب القهوة ورأيت نورمان جالساً في الخلف |
..ama arayacağınız bir yer varsa, ya da bir kahve içmek isterseniz yardımcı olabilirim. | Open Subtitles | لكن لو تحتاجين إجراء اتصال أو تناول القهوة ، فيمكن أن أساعدك |
- Bir kahve içmek ister misin? | Open Subtitles | هل نذهب لتناول بعض القهوة ونتحدث ؟ كلا .. |
Kyle geçen hafta kahve içmek için beni dışarı çıkardı. | Open Subtitles | أخذني كايل لاحتساء القهوة الأسبوع الماضي |
Yatakta gazete okumak, kahve içmek, bir iki yumurta pişirmek. | Open Subtitles | قراءة الجريدة بالفراش احتساء القهوة قلي بيضة أو اثنتين نعم، صحيح |
Chuck, Otel Waldron'da kalıyorum bir kahve içmek istersen ara beni. | Open Subtitles | تشاك , انا اقيم فى فندق والدرن حسنأ , اتصل بى يمكننا احتساء القهوة |
Yarın kahve içmek için buluşmamızı istiyor. | Open Subtitles | تريد مني ان اقابلها من اجل احتساء القهوة غداً |
Daha da kötüsü, filmden sonra sülük gibi yapıştı ve iki saat boyunca kahve içmek zorunda kaldık. | Open Subtitles | وأسوأ جزء هو بعد الفيلم فلقد تطفّل علينا وإضطررنا لتناول القهوة معه لمدة ساعتين تقريباً |
Maureen'e bir kahve içmek üzere uğramasını söyler misin, demişti. | Open Subtitles | قالت ان اطلب من مورين ان تمر عليها لتناول القهوة ان لم يكن هناك مانع. |
Haydi git. Haftaya kahve içmek için buluşuruz. | Open Subtitles | تفضل , سنلتقي الأسبوع المقبل لتناول القهوة |
Arada kahve içmek için uğra. | Open Subtitles | لماذا لا تقوم بالمجيء لشرب القهوة أو ماشابه؟ |
Eğer istersen kahve içmek için bir yerde durabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نتوقف لشرب القهوة بمكان ما إن أردتي هذا |
Dinle, 10 dakika sonra görevim bitiyor. kahve içmek ister misin? | Open Subtitles | أسمعي , سأنتهى من العمل خلال عشرة دقائق هل ترغبين في تناول القهوة ؟ |
- Bir kahve içmek ister misin? | Open Subtitles | هل نذهب لتناول بعض القهوة ونتحدث ؟ كلا .. |
Bak, ajandamda bir boşluk var. Seninle bir yerde, kahve içmek için buluşacağız, ama bana söz vermelisin... | Open Subtitles | اصغ، لديّ وقت فراغ، سألقاك في مكان ما لاحتساء القهوة.. |
Gelip kahve içmek ister misin? | Open Subtitles | هل تريد الصعود للأعلى لشرب قهوة او شيء ما ؟ |
- Ya da, belki sadece bir kahve içmek için. | Open Subtitles | -أو ربما نتناول معاً قدح قهوة |
Beklerken kahve içmek ister misiniz Bayan Shiheris? | Open Subtitles | هل تريدن قدحا من القهوة بينما ننتظر مدام شيرليس؟ |
Annen benimle kahve içmek istiyor. | Open Subtitles | والدتك تريد أن تشرب القهوة معي |
Kalkıp normal bir insan olmak. kahve içmek. | Open Subtitles | تستيقظ فقط , و تكون انساناً و تشرب قهوتك |
Şey. Biliyorsun sadece işle sınırlı kalmak zorunda değil. - Daha sonra birer kahve içmek ister misin? | Open Subtitles | حسناً ، لا يتوجب أن تتوقف علاقتنا على العمل أتودين إحتساء القهوة لاحقاً؟ |
Bunu kabul etme ihtimalin var mı bilmem ama bir ara kahve içmek ister misin? | Open Subtitles | انظر .. لا أعلم ما الذي سيجعلكِ توافقين على هذا ما رأيك بأن نحتسي القهوة معاً في وقتٍ ما ؟ |
kahve içmek ister misiniz? | Open Subtitles | هل تريدون بعضا من القهوة يا رفاق ؟ |
Aslında bu akşam toplantıya gelmeyi düşünmüyordum ama beş parasızım ve kahve içmek istedim. | Open Subtitles | لم أخطط للذهـاب للاجتمـاع الليلة لكنـي مفلسة واحتجت كأس قهوة |