kahvecide bir adamla tanıştım evime gittik ve aşırı dozdan öldü. | Open Subtitles | التقيت بشاب في مقهى ورجعنا لمنزلي وتعاطى جرعة زائدة |
Bakalım, eğer bu vekiller bizimkilere benziyorsa kalabalıkta ve gündelik mekanlarda buluşacaklardır, kahvecide, T.G.I Friday yada Olive Garden'da. | Open Subtitles | بعض الأشياء لا تتغير. إذا كان يشبهون حكامنا، فسيتقابلون في أماكن عامة... مثل مقهى أو مطعم أو بستان زيتون. |
Onunla bir kahvecide buluşamaz mıydın? | Open Subtitles | ألم يكن علينا الإجتماع في مقهى ؟ |
kahvecide uzaktaydı ama bu kadar yakından görünce... | Open Subtitles | لقد كانت بعيدة جداً فى المقهى لكن عندما رأيتها من قريب . . الآن |
kahvecide gördüğün tatlı bir çocuktan bahsetmeye başlarsın. | Open Subtitles | صحيح؟ ابدئى التحدث عن الشاب الوسيم الذى قابلتيه فى المقهى |
Belki de bir kız arkadaşı veya kahvecide birlikte çalıştığı biri vardır. | Open Subtitles | ربما كان لديه صديقة او شخص ما عمل معه في محل القهوة |
kahvecide takılmak, barda takılmaktan çok daha kötü bir şey. | Open Subtitles | إذن, أعتقد هذا يحسم الامر - أجل - الجلوس فى مقهى لا يقارن بالجلوس فى حانة |
Sanırım, 5. caddedeki bir kahvecide çalışıyordu. | Open Subtitles | أعتقد تَعْملُ في a مقهى على الخُمسِ. |
Şartlı tahliye memuru onu bir kahvecide işe sokmuş. | Open Subtitles | وحصلت على عمل في مقهى. |
İlk yalanımı bir kahvecide söyledim. | Open Subtitles | كذبتي الأولى كانت في مقهى |
Şehirdeki bir kahvecide Genghis Khan'ın soyundan gelenleri hedef alan bir virüs yayılmış olabileceğiyle ilgili bir olasılığı soruşturuyoruz. | Open Subtitles | فنحن نحقق حول امكانية إطلاق أحدهم لفيروس يستهدف أحفاد (جنكيز خان) في مقهى أعلى المدينة |
Şehirdeki bir kahvecide Cengiz Han'ın soyundan gelenleri hedef alan bir virüs yayılmış olabileceğiyle ilgili bir olasılığı soruşturuyoruz. | Open Subtitles | فنحن نحقق حول امكانية إطلاق أحدهم لفيروس يستهدف أحفاد (جنكيز خان) في مقهى أعلى المدينة |
- ...ve o bir kahvecide çalışıyor. | Open Subtitles | - ويعمل في مقهى |
Mike, Connor kahvecide çalışıyor. | Open Subtitles | (كونور) يعمل في مقهى) |
Ve kahvecide ne aradığını da biliyorum. | Open Subtitles | و أعرف لما كان فى المقهى يبحث عن شخص ما |
Aslında, kahvecide tam sana göre birini buldum. | Open Subtitles | أظنني وجدتُ الرجل الملائم لكِ في المقهى |
- Eddie, bana sokağın aşağısındaki kahvecide bir-iki vardiya iş ayarlayabileceğini söylüyor. | Open Subtitles | - .. يعتقد "إيدي" أنه يستطيع ترتيب .. نوبتي عمل لي في المقهى |
Ama son 6 ayda kahvecide çalışan herkese net bir görüntüsü dağıtıldı. | Open Subtitles | ولكنَّ صورةً محسنةً لها قد ...تم توزيعها على كلِ شخصٍ قد عمل في ذلك المقهى في فترة الـ6 أشهرٍ الماضية |
Tüm plan kadının kahvecide olmasına dayanıyor. | Open Subtitles | الخطة برمتها تتوقف على كونها في المقهى |
Tüm plan kadının kahvecide olmasına dayanıyor. | Open Subtitles | الخطة برمتها تتوقف على كونها في المقهى |
kahvecide bir Asyalı ile konuşmuş. | Open Subtitles | اوه، هو تحدث الى إمرأة آسيويه في "محل القهوة" |