ويكيبيديا

    "kalıntılarının" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • بقايا
        
    • البقايا
        
    • لبقايا
        
    • أنقاض
        
    Ormanda uyanmadan önce eski Fell kilisesinin kalıntılarının olduğu yerdeydim. Open Subtitles ثم ينتهي بي الأمر مع بقايا أنقاضلكنيسة،و أستيقظلأجد نفسي بالأحراج.
    Mezozoik Mastodon'un kalıntılarını bulduklarında Paleozoik amfibi kalıntılarının onun çenesinde olduğunu keşfettiler. Open Subtitles عندما اكتشفوا بقايا فيل في العصر القديم وجدوا مابدا بقايا حيوان في فكه
    Araştırmacılar içinde insan kalıntılarının bulunduğu sandığı... Open Subtitles استخرج المحققون صندوق خشبي يحتوي على ما يشبه بقايا بشرية
    cenaze törenleri düzenlediler. On yıl sonra Denver Müzesi ve yerli çalışma arkadaşları, koleksiyondaki insan kalıntılarının neredeyse hepsini yeniden gömmüştü. TED وبعد عشر سنوات، متحف دفنر وشركائنا الأصليين قاموا تقريبا بإعادة دفن كل البقايا البشرية في المجموعة.
    Ayrıca şantiyede bulduğumuz insan kalıntılarının kimliğini bulmayı umuyorum. Open Subtitles شكراً لك وبدأت أيضاً أساعد في عملية تحديد هوية لبقايا بشرية أكتشفت في موقع إنشاء
    Angela iskelet kalıntılarının vücut tiplerini tanıması için bir program yazdı. Open Subtitles قامت أنجيلا بتصميم برنامج تعريف حسب الكتلة لتطبيق نماذج الاجسام على بقايا الهيكل العظمي
    Bomba kalıntılarının laboratuar sonuçlarını aldım. Open Subtitles أجل ، لقد حصلت للتوّ على نتائج المختبر من بقايا المسحوق على القنابل
    - Kirk'ün kalıntılarının nerede olduğundan da emin değiliz. Open Subtitles و نحن لسنا متأكدين حتى من مكان وجود بقايا كيرك
    Evet, annenizin kalıntılarının etrafındaki toprak örneklerinden. Open Subtitles نعم, كان هذا في عينات التربة إلى جانب بقايا امك
    Cinsel suç işlemişsin. Genç kızların kalıntılarının bulunduğu iki yerde de bulunuyordun. Open Subtitles مرتكب جرائم جنسية ، حيث كان موجود في مكانين وجدت بها بقايا الفتيات الشابّات
    Uçakta nakledilen altı tane tabut var. Ceset kalıntılarının sadece üç tanesi Flores'in öldüğü saldırıdan. Open Subtitles ست صناديق نقل كانت محملة داخل تلك الطائرة فقط 3 منهم كان بها بقايا
    Hemen önümüzde 1998'den kalma, sığ mezarlarda 30'dan fazla insanın kalıntılarının bulunduğu bir yer var. Open Subtitles وعندما نتقدم إلي الأمام قليلًا ثمة مكان منذ عام 1998 تم العثور به علي بقايا أكثر من 30 شخص قد قتل به في قبورٍ ضاحلة
    Bazı kabileler akrabalarının kalıntılarının. ...olduğu yere evler yapıyorlar. Open Subtitles يشبه كثيرا بعض القبائل التي تبني منازلها من بقايا أقربائهم.
    Sana bütün detayları veririm bütün kurbanların kalıntılarının bütün olay mahallerinin, her şeyin. Open Subtitles بكل التفاصيل عن بقايا كل الضحايا عن كل مسرح جريمة كل شيء
    FBI banliyölerdeki bir alışveriş merkezinin arkasındaki insan kalıntılarının araştırmasına dahil oldu? Open Subtitles لماذا " قسم العمليات الفدرالية " متورط في البحث عن بقايا بشرية خلف مركزٍ للتسوق في الضواحي؟
    Vietnam'daki savaş mahkumları kalıntılarının teşhis edilmesi? Open Subtitles مؤتمر التعرف على بقايا سجناء الحرب في "فيتنام"؟
    Çünkü burası tüm Dünyadaki en eski insan kalıntılarının keşfedildiği yer. Open Subtitles هنا أقدم بقايا بشرية اكتشفت حول العالم
    Ta ki kendimi sönmüş olan kamp ateşimizin kalıntılarının yanında bulana kadar. İki gün geçmiş aradan. Open Subtitles حتى وجدت نفسي واقفاً بجوار البقايا الباردة لمخيمنا بعد يومين.
    Yine de, zavallı küçük Lola'nın geride kalmış kömürleşmiş kalıntılarının yanında bir kaç fotoğraf bulacaklarını bana kuşlar söyledi. Open Subtitles بالرغم ان شيء ما يقول لي انهم سيعثرون على بعض تلك الصور تستلقي الى جانب البقايا المتفحمة
    Arkeologlar, buldukları genç kadına ait fosil kalıntılarının, Mitokondriyal Havva*'ya ait olabileceğine inanıyorlar. Open Subtitles البقايا المُتحرجة لفتاة صغيرة قد تكون بالواقع حواء الآم الأصلية
    Yetkililer, Oceanic 815'in denizdeki kalıntılarının dramatik görüntülerini basına dağıttı. Open Subtitles "أطلقت السلطات شريطاً مصوّراً مثيراً لبقايا رحلة (أوشيانك) 815 الغارقة"
    Ve senin diğer oğlun oradaki büyük evin kalıntılarının arasında yatıyor. Open Subtitles ابنك الأخر، سيدتي يكمن هناك، بين أنقاض هذا البيت الكبير.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد