Üzgünüm, geciktim. Metroyla geldim, çok kalabalıktı. | Open Subtitles | آسفه لأني متأخره أتيت بالقطار لكنه كان مزدحماً |
O zaman gözümde değildi. Burası çok kalabalıktı. Birisi beni itmiş itince de gözlüğüm düşüp kırılmıştı. | Open Subtitles | لم تكن بحوزتي، المكان كان مزدحماً شخص ما دفعني |
Hastaneye vardık; çok kalabalıktı. | TED | وعند وصولنا، كانت المستشفى مزدحمة بالناس. |
- Bu gece çok kalabalıktı, değil mi? - Evet, öyleydi. | Open Subtitles | المكان مزدحم قليلاً الليلة ، أليس كذلك ؟ |
Biliyorsun, o müzayede epey kalabalıktı, sonra sen ve tex ordan ayrıldınız... ve kimse bunu farketmedi. | Open Subtitles | أتدرين؟ كان ذلك المزاد مزدحما لدرجة كان بامكانك أنت وتكس المغادرة ولا أحد كان سيلاحظ |
Bir sürü insan vardı, çok kalabalıktı. | Open Subtitles | لقد كان هناك الكثير من الناس المكان كان مزدحمًا |
- Sigara almaya gittiğimde çok kalabalıktı. - Öyle mi? | Open Subtitles | -كان هناك حشد عندما ذهبتُ لشراء "سجائر " |
Noel'de işler böyle yürür. Evet, kalabalıktı. Evet, işler biraz çığırından da çıktı. | Open Subtitles | هذا ما يحدث ليلة عيد الميلاد بعض من الزحام و الأمور تخرج عن السيطرة قليلاً |
Çok kalabalıktı ama onu tekrar görürsem tanırım. | Open Subtitles | لقد كان حشداً كبيراً، ولكن استطيع التعرّف عليه اذا رأيته ثانيةً |
Önce Barry, sonra Brian, gerisi çok kalabalıktı. | Open Subtitles | بارى كان الأول,وبعدها براين لقد كانت ليله مزدحمه |
Talon' da fazla konuşamadığımız için üzgünüm. Çok kalabalıktı. | Open Subtitles | آسف أننا لم يمكننا الكلام في التالون كان مزدحماً |
Etraf çok kalabalıktı. | Open Subtitles | كان الحيّ مزدحماً. |
Aceleyle yapılmış bu hapishaneler kalabalıktı ve hijyenik değildi. | TED | تلك العجلة جعلتهم يبنوا سجون مزدحمة وغير صحية |
Savaş bittikten sonraki yıl. İstasyon çok kalabalıktı | Open Subtitles | بعد سنة من نهاية الحرب كانت المحطة مزدحمة جدا |
Basra'daydık, iğne atsan yere düşmeyecek kadar kalabalıktı resmen sıcaktan insanın nefesi kesiliyordu. | Open Subtitles | لقد كانت البصرة مزدحمة جداً, لدرجة انكي لاتستطيعين الحراك حارةٌ جداً ، لدرجة انكي لاتستطيعين التنفس. |
Disney'e gittiğimiz zaman ne kadar kalabalıktı, hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تذكّرْ عندما نحن ذَهبَ إلى عالمِ ديزني، كَمْ مزدحم ذلك كَانَ؟ |
Ben sadece duydum. Yani sende oradaydın. kalabalıktı. | Open Subtitles | ،أنا فقط سمعت ذلك، أعني لقد كنت هناك، المكان مزدحم |
Çok kalabalıktı. | Open Subtitles | يجب أن تتفهم المكان كان مزدحما تماما |
Geldiğimde burası biraz kalabalıktı da ben de böyle samimi bir buluşma ortamını tercih ederim. | Open Subtitles | المكان كان مزدحمًا قليلًا حين وصلت وأنا أفضّل التجمّعات الأكثر حميميّة |
..oldukça kalabalıktı. | Open Subtitles | لذا لدينا حشد جيد |
- Ben hallettim. Bugün mağaza çok kalabalıktı. Peynir eşantiyonları gerçekten çok iyiydi. | Open Subtitles | كان الزحام شديداً بالمتجر وحصلت على عينات جبن جيد تبلغ المائه |
Gerçekten hoş bir kalabalıktı aslında. | Open Subtitles | لقد كان حشداً كبيراً |
Şey, Barry birinciydi, daha sonra Brian oldu, çok kalabalıktı. | Open Subtitles | بارى كان الأول,وبعدها براين لقد كانت ليله مزدحمه |
Bu evlilikte üç kişiydik yani biraz kalabalıktı! | Open Subtitles | كنا ثلاثة في ذلك الزواج لذا كان زحاماً بعض الشيء |
Rasathane kalabalıktı ve güvende hissetmek için elimi tutmuştun, ...veya belki de tam tersiydi. | Open Subtitles | كان مكتظا القبة السماوية، وكنت عقدت يدي لحياة عزيزة، أو ربما كان العكس. |