Ama iyi haberse, Phoebe bir süre onun evinde kalabileceğimi söyledi. | Open Subtitles | لكن فيبي قالت انني يمكنني البقاء عندها لفترة |
15 dakika boyunca böyle kalabileceğimi zannetmiyorum. | Open Subtitles | لا اعتقد انه يمكنني البقاء هكذا لـ 15 دقيقة |
Kumsaldaki eve gitti, burada kalabileceğimi söyledi. | Open Subtitles | ،ذهبت إلي منزل الشاطيء قالت أنه يمكنني البقاء هنا |
Bana istersem bu evde kalabileceğimi söylediler. Ben de isterim dedim. | Open Subtitles | أخبروني أنه بإمكاني البقاء في هذا المنزل إن أحببت |
Yeni ev bulana kadar burada kalabileceğimi söylemişti. | Open Subtitles | قال إنه بإمكاني النوم هنا حتى يجهز مسكني الجديد |
Ama sonra gideceğini ve evde kalabileceğimi söyledi. | Open Subtitles | ولكنها بعدها أخبرني أنه مغادر وانه يمكنني البقاء |
Ama anlamıyorum. Sen kalabileceğimi söyledin. | Open Subtitles | لكن, لا أفهم لقد قلت أنت بأنه يمكنني البقاء |
Çünkü annen çoktan akşam yemeğine kalabileceğimi söyledi. | Open Subtitles | لأن أمك أخبرتني أنه يمكنني البقاء على العشاء |
İstediğim kadar kalabileceğimi söyledi. | Open Subtitles | وقال أنه يمكنني البقاء لأي مدة تحلو لي |
Mike istediğim kadar kalabileceğimi söyledi. | Open Subtitles | مايك , قال انه يمكنني البقاء كيفما شئت |
Çünkü burada ne kadar hayatta kalabileceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | لأنني دون أبوس]؛ ر يعرف كيف طويلة يمكنني البقاء هنا. |
Elaine, onunla Tina geri gelene kadar 1 ay daha kalabileceğimi söyledi. | Open Subtitles | قالت (إلين) إنه يمكنني البقاء معها لشهر آخر حتى تعود (تينا) |
Burada kalabileceğimi söylediniz! | Open Subtitles | ً قلتما أنه يمكنني البقاء هنا! ً |
Onda kalabileceğimi söyledi. | Open Subtitles | فقالت أنه يمكنني البقاء |
Sağol Richard. Böyle bir şey için burada kalabileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | (شكراً (ريتشارد - لا أعتقد أنه يمكنني البقاء هنا لهذا - |
kalabileceğimi mi söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تقول أنه يمكنني البقاء ؟ |
Ben kalabileceğimi umuyordum. | Open Subtitles | كنتُ امل انهُ يمكنني البقاء |
Arkadaşım Jane çatı katında kalabileceğimi söyledi. | Open Subtitles | أماندا صديقتي جان أخبرتني أن بإمكاني البقاء في شقتها |
Onun evinde ücretsiz kalabileceğimi söyledi. | Open Subtitles | وقال لي أنّ بإمكاني البقاء في شقته مجاناً. |
Dixon birkaç gün burada kalabileceğimi söyledi. | Open Subtitles | -مرحبا . (ديكسون) قال أن بإمكاني النوم هنا لبضعة أيام. |