25 yıl önce gömdüğümüz şeyin öyle kalacağına dair söz vermiştin. | Open Subtitles | لقد قطعت وعداً قبل 25 عاماً بأن ما أخفيناهُ سيبقى سراً |
Sana, söylediğin her şeyin aramızda kalacağına dair söz veririm. | Open Subtitles | أعدك بهذا كل ما تقولينه سيبقى سرًا بيننا |
- Efendimiz, kıskaçtır. - Kimin gidip kimin kalacağına kıskaç karar verir. | Open Subtitles | المخلب هو رئيسنا المخلب يختار من سيذهب و من سيبقى |
Odasında kalacağına ihtimal vermezsin, öyle değil mi? | Open Subtitles | أنتِ لا تعتقدين أنها ستبقى بغرفتها، صحيح؟ |
Büyüyüp evlendiğimde ve kendi çocuklarım olduğunda bizimle kalacağına söz ver. | Open Subtitles | عندما أكبر و أتزوج و يصبح لي أولاداً عدني بأنك ستبقى معنا |
Meclisin kararlarına uyacağına, sessiz kalacağına söz ver. | Open Subtitles | فلتعدني بأنّكَ ستطيع أوامر المجلس و إنّكَ ستبقى صامتاً |
- Ama burada kalacağına söz ver? | Open Subtitles | سأعود إليك عندما أستطيع فقط عديني أنك ستبقين هنا |
- Efendimiz, kıskaçtır. - Kimin gidip kimin kalacağına kıskaç karar verir. | Open Subtitles | المخلب هو رئيسنا المخلب يختار من سيذهب و من سيبقى |
Drama bitse bile geride birşeyler kalacağına kumar oynamalısın. | Open Subtitles | عليك المراهنة على أنّه عند تلاشي الدراما سيبقى شيء |
Şimdi tek yapmamız gereken hangimizin kalacağına karar vermek. Çek git burdan! | Open Subtitles | يجب أن نُقرّر مَنْ منا سيبقى هنا - أخْرج من هنا - |
Sana bir şey söyleyeceğim Lewis, ama aramızda kalacağına söz vermelisin. | Open Subtitles | إننى سأخبرك بشيئاً ما يا لويس ولكن يجب عليك أن تعدنى بأن هذا سيبقى بيننا |
İşleri bittiği zaman, adamın gideceğine ya da kalacağına kadınlar karar veriyor. | Open Subtitles | وعندما ينتهون, الأمر يعود إلى المرأة عما إذا كان الرجل سيبقى أو يرحل |
Karşılığında ise aramızdaki sırrın sır olarak kalacağına güvendik. | Open Subtitles | و في المقابل كنا واثقين بأن سرنا سيبقى سرا |
Çabuk olun! Çabuk olun da tekrar gidebileyim. Bu gece evde kalacağına söz ver. | Open Subtitles | ـ هيّا، أسرعي لكي أتمكن من العودة مجددًا ـ عدني أنّك ستبقى في المنزل الليلة |
İplerden kurtulmaya çalışmaya devam edersen çatlak olarak kalacağına garanti veremem. | Open Subtitles | إذا بقيت تحاولين الإفلات بتلك الطريقة لا أستطيع أن أضمن لك أنها ستبقى مشقوقة |
Dr. Floyd, bu salgın hikayesinin ne kadar gündemde kalacağına dair bir fikriniz var mı? | Open Subtitles | دكتور "فلويد" هل عندك فكرة إلى متى ستبقى هذه القصة المموهة؟ |
kalacağına ve bizi kurtaracağına hala inanıyorum. Ben... | Open Subtitles | لازلت مؤمنة بأنك ستبقى هنا و تساعدنا |
kalacağına ve bizi kurtaracağına hala inanıyorum. Ben... | Open Subtitles | لازلت مؤمنة بأنك ستبقى هنا و تنقذنا |
Pheobe de burada kalacağına göre, hep birlikte parti yapmaya karar verdik. | Open Subtitles | بما أن (فيبى) ستبقى معنا ظننت أنه يمكننا أن نقيم حفلة كسل |
Sonraki kral güvende olana kadar Fransa'da kalacağına dair söz ver. | Open Subtitles | عديني بأنكِ ستبقين في فرنسا حتى يأمن الملك المستقبلي |
- Bana bir söz ver, benimle kalacağına ve beni bırakmayacağına dair. | Open Subtitles | بأنك ستبقين معي وبأنك لن تتخلي عني الان |