Kimsenin Kalacak bir yeri yok. Kimse şimdi ne yapmamız gerektiğini bilmiyor. | Open Subtitles | لا احد عنده مكان للبقاء فيه لا احد يعرف ماذا يفعل لاحقا |
Beni aradın çünkü Kalacak bir yere ihtiyacın vardı. | Open Subtitles | أتصلت بي لأنك تحتاج لمكان تمكث فيه |
Babalık testine kadar Kalacak bir yeri olmalı. Babalık testi mi? | Open Subtitles | لا بد من وجود مكان تبقى فيه حتى ظهور نتائج فحص الأبوة فحص الأبوة |
Kendine gece Kalacak bir yer ayarlarsın, tamam mı? | Open Subtitles | لماذا لا تحصل لنفسك مكان لتقيم فيه الليلة؟ |
Kalacak bir yere de ihtiyacım var aslında. | Open Subtitles | أنا في الحقيقة أريد مكان للمبيت فيه أيضًا |
Ayaklarımızın üzerinde durana kadar Kalacak bir yerimiz olacak. | Open Subtitles | حسناً لدي مكان للإقامة فيه حتى نتمكن من الوقوف على اقدامنا |
Onunla işim bitti. Kalacak bir yere ihtiyacım var. | Open Subtitles | لقد انتهيت منها, أرجوك, أنا في حاجة إلى مكان للمكوث فيه |
Ona kalıcı bir yer tayin edene kadar, Kalacak bir yere ihtiyacı olacak. | Open Subtitles | أتدري؟ لازال يجب أن نجد لها مكان لتعيش فيه حتى نجد لها منزل دائم |
Delirdin mi sen? Birkaç günlüğüne Kalacak bir yere ihtiyacı varmış. | Open Subtitles | إنها بحاجة لمكان لتبقى فيه ما الذي كنت سترد به عليها؟ |
Kalacak bir yere ihtiyacı olursa sorun değil. Burada kalabilir. | Open Subtitles | اذا احتاج مكاناً ليبقى فيه لا بأس, بإمكانه البقاء هنا |
Bir hafta Kalacak bir yer arıyorum. | Open Subtitles | أريد مكاناُ للإقامة لأسبوع لن أقيم فيه كثيراً , ولا أريده نظيفاً |
Liz, belki sen ve bebek Kalacak bir yer istersiniz. O sakinleşene kadar sizi Ramada'ya yerleştirebilirim. | Open Subtitles | ليز , ربما إنتِ والطفلة تحتاجون مكان للبقاء فيه حتى يهدا |
Sel yolu kapatmış, o da Kalacak bir yer önermek üzereymiş. | Open Subtitles | الطريق كان مغلق وقد اقترح مكان للبقاء فيه |
Eğer Kalacak bir yer lazımsa bodrumumda eski bir koltuk var. | Open Subtitles | مهلا, أذا كنت تحتاج لمكان للبقاء فيه هناك أريكه قديمه في قبونا |
Beni aradın; çünkü Kalacak bir yere ihtiyacın vardı. Hey, hayır, hayır, hayır! | Open Subtitles | أتصلت بي لأنك تحتاج لمكان تمكث فيه |
Ama asıl konu şu ki... burada senin gibi bir adam işimize yarayabilir ve senin de Kalacak bir yer işine yarar gibi görünüyor. | Open Subtitles | رأيى أنه ... ... يمكننا الاستفادة من شخص مثلك هنا. ويبدو أنك بحاجة إلى مكان تمكث فيه. |
Arkadaşım olarak geldi ve Kalacak bir yer istedi. | Open Subtitles | لقد جائت لي كصديقة تحتاج مكان تبقى فيه |
Kalacak bir yerin var mı? | Open Subtitles | هل لديك مكان لتقيم فيه ؟ |
Sanırım Kalacak bir yere ihtiyacın var. | Open Subtitles | -ابن عمي يبدو أنك ستحتاج إلى مكان للمبيت فيه لفترة |
Kalacak bir yer bulalım. | Open Subtitles | لنذهب فقط لنجد مكاناً للإقامة فيه |
Onunla işim bitti. Kalacak bir yere ihtiyacım var. | Open Subtitles | لقد انتهيت منها، أرجوك، أنا في حاجة إلى مكان للمكوث فيه |
Yani ona Kalacak bir yer bulacağım ve kendi isteğiymiş gibi düşünmesini sağlayacağım. | Open Subtitles | لذا سيجب علي البحث عن مكان لتعيش فيه وجعلها تظن أنها فكرتها |
Benim kremam yok ama, sana Kalacak bir yer, ve... sana ihtiyacı olan başka birini önerebilirim. | Open Subtitles | حسنا ليس لدي اي حلوى كسترد لكن يمكنني ان اعرض عليك مكانا لتبقى فيه و شخص اخر يحتاج اليك |
...kızı ona Kalacak bir yer verir mi görmeye gitti. | Open Subtitles | لقد ذهب ليرى إن كانت إبنته ستعطيه مكان ليبقى فيه |
Beş dakikada bir erkek ve Kalacak bir yer bulabilirim. | Open Subtitles | يمكنني إيجاد رجل آخر ومكان يمكنني أن أقيم فيه في ظرف خمس دقائق |
Ama bize Kalacak bir yer lazım, hastane olmayan bir yer. | Open Subtitles | ولكنّنا نحتاج إلى مكان نبقى فيه غير المستشفى |
Açıkçası, Kalacak bir yere ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | اجل ، احتاجُ إلى مكانٍ ما للعيش |
Ona bakmanı yani. Biraz rahatsız ve Kalacak bir yere ihtiyacı var. | Open Subtitles | اريدك ان تهتم به ، إنه مريض ، ويحتاج لمنزل للبقاء به |
Tabi, Kalacak bir yerimizin de olması da çok önemli. | Open Subtitles | حسنا, وايضا انه مهم لنا لحصول على مكان لنعيش فيه |