Bizimle kalacaksan bize yardım da edeceksin. | Open Subtitles | إن كنت ستقيم هنا, عليك أن تتعاون معنا في العمل |
Eğer onunla kalacaksan kararı veren kişi sen olmalısın. | Open Subtitles | إذا كنت ستقيم معه، سيكون عليك أن تكون الشخص الذي سيتخذ القرار. |
Burada kalacaksan kendini toparlasan iyi olur. | Open Subtitles | إذا كنت ستبقى هنا تتعود على طريقة العيش بنفسك |
Burada kalacaksan, terbiyeni takınmayı öğrenmelisin. | Open Subtitles | إذا كنت ستبقى هنا, فيجب أن تتعلم كيف تتصرف بنفسك. |
Bu gece burada kalacaksan, o zaman ben gideceğim ve gideceğim. Emin misiniz? | Open Subtitles | اذا كنت ستبقين هنا الليلة,اذا انا سوف اغادر |
Sana burada kalacaksan çerçöpünü bizimkilerden uzakta, odanda tutmanı söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتك لو أردت أن تبقى هنا يجب أن تضع كراكيبك في حجرتك بعيدًا عن بقية كراكيبنا |
Eğer onunla kalacaksan kararı veren kişi sen olmalısın. | Open Subtitles | إذا كنت ستقيم معه، سيكون عليك أن تكون الشخص الذي سيتخذ القرار. |
Bu arada, önümüzdeki yaz burada kalacaksan senden bazı şeyler için para almaya başlayacağız. | Open Subtitles | وبالمناسبة إذا كنت ستقيم هنا الصيف المقبل سنبدأ في جعلك تدفع مقابل لإقامتك |
Eğer benimle kalacaksan, sana güvenebileceğimi bilmek istiyorum. | Open Subtitles | إذا كنت ستبقى معي، أحتاج لأن أعرف أنّه يمكنني الوثوق بك. |
Bir süre kalacaksan kira ödemen gerekir bence. | Open Subtitles | إذا كنت ستبقى لفترة طويلة أعتقد أن عليك أن تدفع الإيجار |
Ama gece boyunca dışarıda kalacaksan en azından ara. | Open Subtitles | يا إلهي، هذا لا يحدث ولكن إذا كنت ستبقى بالخارج طوال اليلة أتوقع على الأقل مكالمة هاتفية |
Eğer kalacaksan çalışmalısın. | Open Subtitles | إذا كنت ستبقى يجب أن تعملي |
Eğer bu gece burada kalacaksan biz de gidip- | Open Subtitles | ) اذا كنت ستبقين هنا في الأسفل الليلة .... |
Eğer hayatta kalacaksan daha güçlü olmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تتحلى بقوة أكبر إن أردت أن تبقى حياً |