Bazılarını insanlar öldürdü, kalanları da biz. | Open Subtitles | بعضهم قُتِلوا من قِبل البشر والبقية قتلناهم بأنفسنا |
Harap olmadan kalanları da sakladığımızı tahmin ediyorum. | Open Subtitles | والبقية تلفت نوعًا ما لذا، أظن أننا سنحتفظ بها |
kalanları da dök lütfen. | Open Subtitles | والبقية من فضلك. |
Kariyerinizden kalanları da, bir B filmi çekerek tuvalete attığınızı söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون بإنكِ رميتي ما تبقى من فرصك المهنية عندما عملتي على فيلم من الدرجة الثانية |
Yaban mersinli tatlıdan geriye kalanları da. | Open Subtitles | و ما تبقى من فطيرة التوت |
Sadece en iyiyi belirlemeye odaklanamayız; geri kalanları da hareket ettirmeliyiz. | TED | لا يمكننا أن نكتفي بالتركيز على معرفة من الأفضل; لا بد لنا أن نعمل على تحريك البقية. |
Geri kalanları da şuraya. | Open Subtitles | والبقية هناك |
Kalbimden kalanları da sen çaldın. | Open Subtitles | لقد سرقتِ ما تبقى من قلبي |
- Boşverin kitapları! - Davranın. kalanları da alın. | Open Subtitles | كُن حذراً مع تلك، لا تكترثوا للكتب استمروا في الحصول على البقية |
Ver o silahı. kalanları da masanın üstüne koy. | Open Subtitles | تخلّص من تلك البندقية وضع البقية على المكتب هناك |
Atlıların çoğunu öldürdü, kalanları da yaya askerlerimizi kandırmak için kullanıp saldırdı. | Open Subtitles | -لقد قتل اغلب الخيالة,و جعل البقية يدهسون مشاتنا و بعد ذلك قام بالهجوم |