Korku dolu evimden kaçınırken benimle Kaldığın için teşekkür ederim. | Open Subtitles | حسناً شكراً لبقائك معي لأني اختبء من منزلي لا مشكلة |
Burada tıkılı Kaldığın için üzgünüm ama bu hafta çok doluydum. | Open Subtitles | أنا متأسفٌ لبقائك هنا طوال هذه الفترة ولكنّني كنت مشغولاً طوال الأسبوع |
Ve sana Hotel Central Lockup'ta Kaldığın için teşekkürü bir borç bilirim. | Open Subtitles | . وشخصيّاً أريد أن أشكرك . لبقائك هنا في حجز الفندق |
Tamam, başka bir açıdan anlatıyım. Burda Kaldığın için senden neden hiç para almıyorum, biliyor musun? | Open Subtitles | أتدري لمَ لم أقبل منك مال لبقاءك هنا؟ |
Belki de herkes Amazona giderken sen burada Kaldığın için suçluluk duydun. | Open Subtitles | ربما تشعر بالذنب لأنك بقيت خلفهم بينما ذهب الجميع إلى الأمازون |
Geride Kaldığın için kendini acındırmaya kalkma. | Open Subtitles | لا تجرؤ على الشعور بالأسى لنفسك لأنك قادر على البقاء من بعدي. |
Bu arada benimle Kaldığın için teşekkür ederim. Yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | وشكرًا لك على بقائك هنا، لم تكُن مضطرًّا لذلك. |
Bir hafta daha Kaldığın için teşekkür ederim. | Open Subtitles | بالمناسبة، شكراً لبقائك إسبوعاً إضافي. |
Orada benimle birlikte Kaldığın için teşekkür ederim. | Open Subtitles | ...أنظري، أنظري ...شكراً ...لبقائك معي هناك |
Burada olmana sevindim. Kaldığın için teşekkürler. | Open Subtitles | مسرورةٌ لوجودك هنا، شكراً لبقائك |
Bütün gün burada yalnız Kaldığın için özür dilerim. | Open Subtitles | أتأسف لبقائك هُنا طوال اليوم وحيداً. |
- Benimle Kaldığın için teşekkürler. | Open Subtitles | -شكراً لبقائك برفقتي -على الرُّحب والسّعة |
Kaldığın için sağ ol ama sen de eve git artık. | Open Subtitles | شكرا لبقائك, لكن يجب ان تعودي للمنزل |
Burada Kaldığın için teşekkürler Michael. Bunu takdir ediyorum. | Open Subtitles | شكراًلك, (مايكل), لبقائك, فعلاً أقدر ذلك |
Benimle yalnız Kaldığın için teşekkürler, Çikolata. | Open Subtitles | "شكراً لبقائك وحيداً معي يا "شوكو |
Eli, Kaldığın için çok memnunum. | Open Subtitles | ايلي، انا سعيده لبقائك |
Onunla Kaldığın için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكرًا لبقاءك معها. |
Kaldığın için teşekkür ederim. | Open Subtitles | لكنك تتورط شكراً . لبقاءك هنا |
Bob Sugar ile Kaldığın için çok mutlu olacaksın! | Open Subtitles | ستسعد جداً لأنك بقيت مع (بوب شوجر)، لأنني خارق |
Kaldığın için sağ ol. | Open Subtitles | شكراً لأنك بقيت الليلة الماضية . |
Kaldığın için sağol. | Open Subtitles | شكرا على البقاء. أنا على بعد 200 ميل إلى أسفل... |
Hemen havalara girme Redwood. Kaldığın için sağ ol Dick. | Open Subtitles | عليك ألا ترحل ، ريدوود أشكرك " ديك " على بقائك |
Hastanede geç saatlere kadar Kaldığın için, | Open Subtitles | لبقائكِ حتّى وقتٍ متأخّرٍ في المستشفى |
Kolay olmadığını biliyorum ama sessiz Kaldığın için teşkilatın sana minnettar olduğunu söylemek isterim. | Open Subtitles | أعلم بأن الأمر ليس سهلاً ولكن أريدُكِ أن تعلمي عن مدى تقدير الوكالة لصمتكِ على ضوء هذه المسألة |