Her sabah kalktığımda, bu sorunun doğru cevabını keşke bilmeseydim diyorum. | Open Subtitles | أستيقظ كلّ صباح متنياً لو أنّني لم أعرف إجابة هذا السؤال |
Her sabah kalktığımda, bu sorunun doğru cevabını keşke bilmeseydim diyorum. | Open Subtitles | أستيقظ كلّ صباح متنياً لو أنّني لم أعرف إجابة هذا السؤال |
Bu benim bir adamla yatıp sabah kalktığımda bir notla uyandığım ilk durum değildi. | Open Subtitles | أقصد فهذه ليست المرة الأولى التى أمارس فيها الحب مع رجل ثم أستيقظ فأجد رسالة. |
Ertesi sabah kalktığımda bu çılgın önermeyi rüyamda mı görmüştüm yoksa gerçekten yazdım mı düşündüm. | TED | وفي الصباح التالي ، استيقظت وفكرت ، هل كنت أحلم بتلك المرافعة المجنونة ، أم أنني كتبتها بالفعل ؟ |
Bilmiyorum, kalktığımda incinmişti. | Open Subtitles | ليس لدي اي فكرة حتى استيقظت هذا الصباح . لم استطع الوقوف على قدمي |
Dün kalktığımda yanağımda vardı. | Open Subtitles | هذا القطع، على سبيل المثال. هو كان على خدّي عندما إستيقظت أمس. |
İlk kez itiraz etmek için kalktığımda peruğum düşmüştü. | Open Subtitles | أول مرة نهضت لألقى اعتراضا سقط شعرى المستعار ، اين هو ؟ |
Her sabah kalktığımda, tır çapmış gibi hissediyorum kendimi. | Open Subtitles | طبيب، أستيقظ كل صباح شاعراً كما لو كانت صدمتني شاحنة حطب. |
Her sabah kalktığımda keşke bu parayı, geri verebilseydim diye düşünüyorum. | Open Subtitles | أنت لا تعتقد إنى أستيقظ كل يوم و اتمنى لو إنى أسترده |
Ben bileyiciyim. Bana bir sabah kalktığımda ağzımın beyaz tozla dolu olacağını söyledi. | Open Subtitles | يقول انه في ذات صباح سوف أستيقظ ويكون فمي مملوء بغبار أبيض |
En azından sana yardımımla sabahları kalktığımda insanların yüzüne bakabilirim. | Open Subtitles | على الأقل بمساعدتكم أيها القوم أستطيع أن أنظر إلى نفسي مباشرة عندما أستيقظ في الصباح |
O halde yukarı çıkıp, banyo yapacağım... ..ve sabah kalktığımda da, o gitmiş olacak, değil mi? | Open Subtitles | سوف أصعد بالأعلى و آخذ حماما و عندما أستيقظ فى الصباح سيكون قد رحل, حسنا ؟ |
Tamam mı? Her gün yataktan kalktığımda, kendime soruyorum, "O gün bugün mü?" | Open Subtitles | في كل يوم أستيقظ و أقول لنفسي هل هذا هو اليوم |
Ve bu sabah kalktığımda gördüm ki bütün ayakkabılarımın içindeki tabanlıkları çalmış! | Open Subtitles | لذا عندما استيقظت هذا الصباح كان قد سرق كل الفرش الداخلي من أحذيتي |
Sabah kalktığımda, bu akşamki program için konu ararken farkettim. | Open Subtitles | استيقظت هذا الصباح، وبدأت البحث عن موضوع لحلقة اليوم |
Yarın kalktığımda "gerçek" anlamda buraya ait olmadığımı öğrenseydim kendimi öldürürdüm. | Open Subtitles | لو استيقظت غداً و علمت بأنني لا انتمي فعلاً اليكم سأقتل نفسي |
Bu sabah kalktığımda "kimseyi öldürmek zorunda değilim diye düşündüğüm" anı düşünüyorum. | Open Subtitles | أفكر بأنه عندما استيقظت هذا الصباح , لم اعتقد انه يجب علي قتل شخص ما |
Şeyy,onları ayrı tutmaya çalışıyordum, ama bu sabah kalktığımda... birleşmişlerdi.Bilmiyorum. Sorun olur mu? | Open Subtitles | سأحاول أن أجعلهم متفرقين لكنني إستيقظت الصباح وكانوا نوعاً ما متلاصقين أنا لم أعلم ، هل هذا شيء عادي؟ |
Ne yazık ki hiç bir fikrim yok. kalktığımda gitmişlerdi. | Open Subtitles | ليس لدي فكرة,سيدي إستيقظت و كانا قد رحلا |
kalktığımda ışıkları açtım ama hiçbirşey yoktu. | Open Subtitles | ولكن بعد ذلك نهضت وأضئت الأنوار ولم يكن هناك شىء |
Bu sabah kalktığımda tarih yazacağımı sanmıştım. | Open Subtitles | عندما أفقتُ صباحَ اليوم خلتني سأقوم بعملٍ تاريخيّ |
Uyuyup kalktığımda eminim ki başka biri oluyorum. | Open Subtitles | أنا أصحو و أنا شخص واحد و عندما أخلد للنوم أعرف بالتأكيد |
Ayağa kalktığımda, başınızı çevirmeniz gerekiyor. | Open Subtitles | سيتوجب عليكِ الالتفات عندما أقف |
MA: Sabahları kalktığımda zamanımın büyük ölçüsünü o gün neler olacağını kestirmeye çalışmakla geçiririm. | TED | مادلين آولبريت : غالباً عندما استيقظ في الصباح احاول ان اتوقع مالذي سيحدث |