Küçük insan kalktığında ve gerçekçe , büyükçe,biz büyük insanlarız. | Open Subtitles | عندما يستيقظ الناس الصغار ويتحدون مع بعض نحن إنسان كبير |
Superman sabah kalktığında Superman'dir. | Open Subtitles | فعندما يستيقظ سوبرمان من النوم فهو سوبرمان |
Konuklar kalktığında, her zamanki gibi kahvaltılarını ver. | Open Subtitles | حسنا, حينما يستيقظ النزلاء قدّم لهم الأفطار كالمعتاد |
Yarın yapacağın ilk şey uykudan kalktığında bunu aç ve bırak kaynasın. | Open Subtitles | ماذا سوف تفعلين أول شيء غداً عندما تستيقظين تشغيل هذا وجعله يغلي. |
Gece yatıyorsun, sabah kalktığında puf diye lezbiyen mi oluyorsun? | Open Subtitles | تخلدين للنوم ثم تستيقظين اليوم التالي و تكونين شاذة؟ |
düşündüm ama düşündüm de uyandırsaydım kalkacaktın kalktığında da gideceksin | Open Subtitles | فكرت بإيقاظك ولكن فكرت إذا أيقظتك فستنهضين وإذا نهضت سترحلين |
Neyse, oğlumun her sabah kalktığında yüzümü görmesini istiyorum. | Open Subtitles | على أيّة حال, أريد أن يستيقظ أبنائي مل يوم ويريون وجهي |
O Erkeğin bir sabah kalktığında kendini zihinsel bir tesiste bulmasını sağlar. | Open Subtitles | يجعله يستيقظ ذات صباح في عنبر مصحة نفسية |
Evet. Tabii, kalktığında mesajınızı iletirim. | Open Subtitles | نعم، بالطبع.سوف أوصل له الرسالة عندما يستيقظ. |
Bunu sana söyleyen kişinin sabah her kalktığında takviminde ilk gördüğü şey pişmanlık. | Open Subtitles | و هنا أنا لا أعظك ، ذلك يأت من شخص عندما يستيقظ أول شيء يكون في جدوله هو الندم |
Adama araba çarpmış, sonra uykuya dalmış, kalktığında yürüyüşe çıkıp anne ayının yemeği olmuş hepsi bu. | Open Subtitles | الرجل تصدمه شاحنة، ويفقد الوعي لفترة ثم يستيقظ ويهرب إلى عرين الدب، نهاية القصة |
Ama orta yaşlı biri uyumaya gidip de sabah kalktığında.. | Open Subtitles | و لكن لا يذهب شخص في منتصف العمر للنوم و يستيقظ قائلاً : أن كبير بالسن |
Asla bilemezsin, kalktığında benim gitmiş olduğumu görebilirsin. | Open Subtitles | لا أحد يعرف قد تستيقظين لتجدينني قد رحلت |
Önceleri kalktığında ilk baktığın şey mesaj veya mail gelip gelmediğidir. Gelmiştir ve seni bekliyordur. | Open Subtitles | تلك الأيام التي تستيقظين فيها وأوّل شيء تفعلينه هو التحقق من رسائلك التي تنتظرك؟ |
Sadece yataktan kalktığında sırtın biraz ağrıyor, hepsi bu. | Open Subtitles | فقط عندما تستيقظين ظهركِ يؤلمكِ قليلاً، هذا كلّ مافي الأمر |
Şimdi, sadece... birkaç saat istirahat et, ve kalktığında gezegendeki en güçlü insan olacaksın... | Open Subtitles | ...الآن ، أنتى فقط تأخذين راحة لمدة ساعة أو نحو ذلك و عندما تستيقظين |
Sabahın erken saatinde kalktığında... | Open Subtitles | عندما تستيقظين مبكرة في الصباح |
kalktığında beni ara seni gelip alayım. Bye. | Open Subtitles | اتصلي بي عندما تستيقظين ، وداعاً |
Peki kalktığında yaralanmış yada kaçan birini gördün mü? | Open Subtitles | وعندما نهضت, هل رأيت أي شخص مجروح؟ أي شخص يجري؟ |
Haha, doğru dedin. Gitmek için kalktığında tek söylediğin... | Open Subtitles | هذا صحيح نهضت لترحل وكل ما قلته كان "وداعاً يا قوم" |
Sadviçleri yemeye kalktığında senden kaçmazlar. | Open Subtitles | الشطائر لا تجعلك تركضين عندما تحاولين أكلهم |
Uyandığından kalkan kalktığında uyuyan! | Open Subtitles | تضئ متى تنام، وتنطفئ عندما تستيقظ ومعاشرتك لأمراءة |
Uçağın kalktığında yanlış bir karar verdiğimi biliyordum. Bütün yaz kendimi meşgul ettim. | Open Subtitles | لقد علمت بأني أتخذت القرار الخطأ حالما أقلعت الطائرة |