ويكيبيديا

    "kalmadığı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يتبق
        
    • لم يتبقى
        
    • لم يعد هناك
        
    • غير عائد
        
    • يعد لديهم
        
    Kanı kalmadığı için geçemiyor. Open Subtitles لا يمكنه منح دمه الأكسجين لأنه لم يتبق من شئ
    Bize hep 13. mıntıkadan geriye hiçbir şey kalmadığı söylendi. Open Subtitles كنا نسمع أنه لم يتبق شيء من المقاطعة 13
    "kes ve yak" tarımımız vardı; insanların gübreye paraları yetmiyordu, bu nedenle ağaçları yakıyor ve orada mevcut mineralleri kullanıyorlardı. Yangınlar sıklaştı ve bir süre sonra elinizde verimliliğin kalmadığı bir arazi parçasıyla kalıyordu. TED كان لدينا القطع وحرق الزراعة؛ والناس لا تستطيع تحمل تكاليف السماد لذا يحرقون الأشجار ونصف المعادن المتاحة هناك. أصبحت الحرائق أكثر حدوثاً وبعد فترة تصبح عالق بمساحة من الأرض حيث لم يتبقى أي خصوبة.
    Hayır, bence bu fazla vaktimin kalmadığı anlamına geliyor. Open Subtitles لا, إن ما تعنيه أنه لم يتبقى لدي كثير من الوقت.
    Tek söylediğim, artık televizyonlarda izlenecek adamakıllı bir şey kalmadığı. Open Subtitles ما أعنيه، هو أنّه لم يعد هناك تلفزيون واقع جيّد.
    Başkan, tam bir tahliye için yeterli vakit kalmadığı gerçeğinden bahsetmedi. Open Subtitles ...الذين يعيشون أو يعملون لم يذكر الرئيس حقيقة أنه لم يعد هناك وقت متبقي
    O zaman size kalmadığı için gerçekten minnettarım. Open Subtitles أنا ممتن كون الأمر غير عائد لك
    O zaman size kalmadığı için gerçekten minnettarım. Open Subtitles أنا ممتن كون الأمر غير عائد لك
    Matematikte bana öğretecekleri şey kalmadığı için eve erken gelmiştim. Open Subtitles عدت للمنزل باكرًا لأنهم لم يعد لديهم رياضيات ليعلمونني إياها
    Enjekte edilecek insan kalmadığı zaman uyku haline geçecekler. Open Subtitles "عندما لم يتبق بشر آخرين ليصابوا بالمرض..." "أصبحوا ساكنين، المدينة كلها مفقودة."
    Yok edecek başka bir şey kalmadığı için rekorumu geliştiriyorum. Open Subtitles لم يتبقى شيء لأدمره لذا انا اصنع رقماً قياسياً
    Sadık olacağım kimse kalmadığı için sadakatten anlamadığımı sanma. Open Subtitles لا تظن إنني لا أفهم معنى الوفاء فقط لأنني لم يتبقى لي أحد لأكون وفية له
    Hemen hemen ciddi bir hava savunmasının kalmadığı Singapur'a uçaklar tekrar saldırdı. Open Subtitles الأن أصبح بمقدور القاذفات اليابانيه قـصـف ( سـنـغـافـوره ) كيفما تريد حيث لم يعد هناك أى شكل من أشكال الدفاع الجوى بالجزيره
    Compton'lardan yaşayan kalmadığı için eski Compton yerini evim olarak düzenledim. Open Subtitles ... لم يعد هناك أي مسكن لـ(كامبتون) ولهذا (أقمتُ منزلاً .. في المكان القديم لـ(كامبتون
    Düşmanımızın direkt yüzleşecek yüreği kalmadığı çok açık. Open Subtitles الأمرُ واضح هم لم يعد لديهم الجرأة للمواجهة المباشرة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد