Değişikliklerimizin büyüklüğünü belirleyene ve bunları tersine çevirmenin yolunu bulana kadar burada kalmalıyız. | Open Subtitles | نحن يجب أن نبقى هنا حتى نكتشف ما سبّب تغييراتنا ونكتشف كيف نعكسها |
Bu davetler sürdüğü sürece şehirde kalmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نبقى في المدينة حتى ننتهي من كل هذه الحفلات |
Beraber kalmalıyız şimdi herkes yerine hadi! | Open Subtitles | لذلك سنبقى سوياً هنا حتى الفجر ، إلى مواقعكم |
Burada güvendeyiz ve ihtiyacımız olan her şey var. Burada kalmalıyız. | Open Subtitles | يجب علينا البقاء هنا , حيث الامان ولدينا كل شئ نحتاجه |
FTL'de en az dört saat kalmalıyız o noktada tekrar çıkabiliriz. | Open Subtitles | نحنً يتوجب أن نبقي في المسار الضوئي علي الأقل 4 ساعات ممايُفيد... انهُ بإمكاننا الرجوع مرة أخريّ |
Ama bir parça daha ilerlemeliyiz. Cidden, odaklanıp motive kalmalıyız. | Open Subtitles | لكن علينا تعزيز التدريب أكثر بعد علينا التركيز لنبقى متحمسين |
Onunla kalmalıyız, ayrılmayacağından emin olmalıyız. | Open Subtitles | نحن يجب ان نبقى معها ونتاكد من انها لن تحاول المغادرة. |
Bence Sokratik metoda bağlı kalmalıyız. | Open Subtitles | أعتقد اننا يجب أن نتمسك بالطريقة الاسقراطية |
Hayır! Burada kalmalıyız. Doğru olan şeyi yapmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نبقى بالداخل يجب أن نفعل الشيء الصحيح |
Olabildiği kadar çok geminin üzerinde kalmalıyız! | Open Subtitles | يجب أن نبقى على السفينة لأطول فترة ممكنة.. هيا |
Radarın altında kalmalıyız. Bu, işleri daha az karıştırır. | Open Subtitles | حسنا، يجب أن نبقى تحت الرادار هذا يجعل الأشياء معقّدة بعض الشيء |
Çocuklar için sakin kalmalıyız, Tatsi. Kalmak zorundayız. | Open Subtitles | يجب أن نبقى في حالة هدوء من أجل الأطفال, تاتسي, يجب علينا |
Bugün çok fazla bela var, belki de evde kalmalıyız. | Open Subtitles | إذا كانت مشكلة. ربّما يجب أن نبقى في البيت. |
Düşündüm de bence bu akşam hepimiz evde kalmalıyız. | Open Subtitles | ،بعد التفكير مرة ثانية أعتقدُ أننا جميعاً سنبقى في المنزل الليلة |
Bir arada kalmalıyız. | Open Subtitles | كلا , كلا , سنبقى معاً |
Biliyor musun, belki de bunu için erkendir. Belki onunla kalmalıyız. | Open Subtitles | ربما نحنُ مبكرين بعض الشيء، ربما علينا البقاء |
Yine de sonuna dek savunma yapmak için burada kalmalıyız! | Open Subtitles | ولكن علينا البقاء هنا والدفاع حتى النهاية |
Amaçlarımız doğrultusunda kalmalıyız. | Open Subtitles | لابد ان نبقي صريحين فى نوايانا |
Eğil eğil, böyle kalmalıyız. | Open Subtitles | .. انزلي رأسكِ الان ، لنبقى بالأسفل ، بالأسفل هكذا |
Büyük bir tehlike var. - Hayır. Burada kalmalıyız. | Open Subtitles | لا لا , يجب ان نبقى هنا لما العجلة لوسي ؟ |
Bence Sokratik metoda bağlı kalmalıyız. | Open Subtitles | أعتقد اننا يجب أن نتمسك بالطريقة ال سقراطية |
Eğer dost olarak başladıysak o zaman dost olarak kalmalıyız. | Open Subtitles | نحن بدأنا كأصدقاء و بعد ذلك. . يجب ان نظل اصدقاء |
Değişmemeliyiz, hep aynı kalmalıyız. | Open Subtitles | لا يجب أن يتغير هذا يجب أن نظل هكذا دائماً |
Yada belki de burada kalmalıyız. | Open Subtitles | أَو نحن يُمْكِنُ أَنْ فقط نَبْقى هنا. |
Ayakta kalmalıyız. | Open Subtitles | عليك أن تظلّي مستيقظة. |
Belki de hayatımızı Tanrıya adayarak, bu yolcularla kalmalıyız. | Open Subtitles | ,ربّما علينا أنْ نبقى مع الحجيج و نهب حياتنا للآلهة |
Sam içerideki kasa üzerinde çalışıyor ama biz burada kalmalıyız. | Open Subtitles | تعمل سام على داخل آمن، ولكن نحن بحاجة إلى البقاء هنا. |
Dayanmalıyız. Onlar için hayatta kalmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نتماسك ونبقي علي قيد الحياة لأجلهم |