Böylece kanıtlamış oldun. Bunun ilk seferin olmadığını! | Open Subtitles | لقد أثبتّ أمراً واحداً، ليست هذه هي مرّتك الأولى |
Odaya girerek suçluluğunu kanıtlamış oldun. | Open Subtitles | لقد أثبتّ ذنبكَ بمجرّد الدخول لهذه الغرفة |
En azından dövüş sanatında aralıksız çalışmanın hikmetini kanıtlamış oldun. | Open Subtitles | بأقل تقدير هذا يثبت حكمة تدريب مستمر في فن المعارك |
Artık dostum olmadığını kanıtlamış oldun. | Open Subtitles | لينيت" ، لقد أردت مقاضاتنا" هذا يثبت أنكِ لستِ صديقتي |
Hem altıncı ilçenin hem de kendi mükemmeliyetinin varlığını kanıtlamış oldun. | Open Subtitles | لقد أثبتَّ وُجُودُ كِلاَ الأمرين "وجود "الحيّ السادس ووُجُودُ بَراعَتُكَ الخَاصَّة |
Bambaşka bir şeyi kanıtlamış oldun. | Open Subtitles | لقد أثبتَّ شيئاً جديداً تماماً |
Daha iyi bir Ben oluşturmamız gerektiğini kanıtlamış oldun. | Open Subtitles | هذا يثبت أنه يجب أن نكوّن (بين) الجديد |