ويكيبيديا

    "kanıtlamam için" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لإثبات
        
    • لأثبت
        
    • لتثبت
        
    • لاثبت
        
    • لكي أثبت
        
    • لأبرهن
        
    • كي أثبت
        
    Kendimi kanıtlamam için son şansımdı ve başarısız olacağımı sandı. Open Subtitles كانت هذه فرصتي الأخيرة لإثبات نفسي وافترض هو أنني سأفشل
    Ve kendi ailemden bunu kanıtlamam için fırsat alamazsam ne anlamı var? Open Subtitles وإن لم أستطع إقناع عائلتي لتمنحني فرصة لإثبات هذا، فما هي الغاية؟
    Ait olduğumu kanıtlamam için ağırbaşlı ve kendinden emin durmam, iyi konuşmam ve dikkatle dinlemem gerekiyordu. TED لأثبت أني أنتمي للمجتمع، علي أن أظهر الثقة، والقدرة على الحديث والاستماع الجيد.
    Ama bu, aşkıma bir korkak değil de bir kahraman olduğumu kanıtlamam için tam olarak ihtiyaç duyduğum şey! Open Subtitles لكن هذا هو تماماًَ ما أحتاجه لأثبت إلى حبيبتي أنني بطلاً و لست جباناً
    Kendimi size kanıtlamam için bana bir şans verin, efendim. Bu konuşmayı yapmamalıyız, Fleming. Open Subtitles يعطي فرصة لتثبت نفسك - هذا الحوار لم يجري -
    Şey, öncelikle anneme kendimi kanıtlamam için bana bir şans verdi. Open Subtitles لامر واحد واحد , لقد اعطاني الفرصة لاثبت لامي
    Kendimi kanıtlamam için bana bir şans ver ve servisi açık tutmuş ol. Open Subtitles امنحني فرصة لكي أثبت نفسي واجعل هذا المكان مفتوح.
    Kendimi sevdiğimi kanıtlamam için seni sevmeye ihtiyacım yok benim! Open Subtitles أسمعنى أنا لست بحاجة الى أن أحبك لأبرهن أنى أحب نفسى
    Kasetlerdeki çocuklar gibi olmadığımı kanıtlamam için bana bir şans ver. Open Subtitles امنحني فرصة كي أثبت لك أنني لست مثل الآخرين على الأشرطة
    Tek yapmaları gereken bana bir şans vermek kendimi kanıtlamam için hak vermekti. Open Subtitles من آخر؟ كان عليهم أن يعطوني فرصة فحسب، فرصة حقيقة لإثبات نفسي.
    kanıtlamam için özel bir duruşmaya katılmalıymışım. Open Subtitles وأخبروني أنّه عليّ حضور جلسة استماع خاصّة لإثبات ذلك
    Kendimi kanıtlamam için bir şans verildi ve ben bunu mahvettim. Open Subtitles لقد كان فرصتي لإثبات نفسي، والآن ذهبت في مهب الريح.
    Tek istediğim kendimi kanıtlamam için bir fırsat. Open Subtitles كل ما أريده هي الفرصة لإثبات نفسي
    Frobisher'ın David'i öldürttüğünü kanıtlamam için şirketin kaynaklarını kullanmama izin vereceksin. Open Subtitles اسمحي لي بإستخدام مصادر المؤسّسة لإثبات أنّ (فروبشر) أمر بقتل (ديفيد)
    Güvenilmez biri olduğumu biliyorum ama, ama değiştiğimi kanıtlamam için bana bir şans vermelisin. Open Subtitles اسمعي , أعلم أنه كان لا يمكن الاعتماد عليّ لكن , هيّا أعطني فرصة لأثبت أني تغيرت
    Artık canavar olmadığımı kanıtlamam için ne yapmalıyım? Open Subtitles ماذا علي أن أفعل لأثبت أنني لم أعد وحشا؟
    FBI kanıtlamam için bana bir takım verdi. Open Subtitles وقدمت لي المباحث الفيدرالية فريقاً لأثبت ذلك.
    Hepimizin zaten bildiği şeyi kanıtlamam için beni uzun ve sıkıcı bir süreçten geçirmeyin. Open Subtitles من فضلك لا تضطري لأن أسلك الطريق الطويل والممل لأثبت لك شيئًا كلنا نعرفه
    Şüphelerinin asılsız olduklarını kanıtlamam için mi? Open Subtitles لتثبت أن شكوكها خاطئة
    Yoksa doğru olduklarını kanıtlamam için mi? Open Subtitles أم لتثبت أنها صحيحة ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد