Bu hiç bir zaman kanıtlanamadı. | Open Subtitles | ذلك لم يتم إثباته أبداً |
Bay Stussy'nin gizli bir deniz aşırı hesapta 20 milyon doları kadar olduğuna inanıldı ama kanıtlanamadı. - Al bakalım. | Open Subtitles | - "يعتقد بشكل لا يمكن إثباته" |
Bugüne kadar çocuğun varlığı kesin olarak kanıtlanamadı. | Open Subtitles | حتى يومنا هذا، وجود ذلك الفتى لم يُثبت بدليل قاطع |
Eninde sonunda bu olay ele geçirilme olarak kanıtlanamadı. | Open Subtitles | في النهاية, هذه الحالة لم يُثبت بعد أنها حالة استحواذ |
Menkul Kıymetler ve Borsa Kurulu tarafından içeriden öğrenenlerin ticareti ile suçlanmasına karşın şimdilik bir şey kanıtlanamadı. | Open Subtitles | إنّ (سندرز) لديه اتّهامٌ بالفعل مِن "س. ي. س" "لجنة التبادل والأوراق الماليّة" بالتداول من الدّاخل ولم يُثبت عليه، |
Ama söylediğim gibi kanıtlanamadı. | Open Subtitles | لكن مثل قلت هو ما نجح |
- O kanıtlanamadı. | Open Subtitles | -كلا، لم يُثبت ذلك . |
Ama asla kanıtlanamadı. | Open Subtitles | لكنّه ما نجح |