ويكيبيديا

    "kanıtlayamıyorum" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • إثبات
        
    • لا يمكنني إثباته
        
    • أستطيع أن أثبت
        
    Kimin yaptığını biliyorum, ama kanıtlayamıyorum. Open Subtitles أعرف من فعلها، لكنّي لا أستطيع إثبات ذلك
    Kazaya bunun neden olduğuna inanıyorum ama kanıtlayamıyorum. Open Subtitles أعتقد أن ذلك هو سبب اصطدام القطار لكنني لا أستطيع إثبات ذلك
    Bence orası paravan bir şirket, ama kanıtlayamıyorum. Open Subtitles أظنّ أنّها واجهة لمن وراء هذا، لكن لا أستطيع إثبات ذلك
    Bunu kanıtlayamıyorum. Open Subtitles من حساب بنك سويسري مُرقّم. ولكن لم أقدر على إثبات هذا.
    Şimdi, senin bir pislik olduğunu biliyorum ama kanıtlayamıyorum. Open Subtitles الآن أعرف أنّك كاذب ولكن لا يمكنني إثباته
    Gemma Butler öldürüldüğünde New York'da olduğunu bile kanıtlayamıyorum. Open Subtitles لا أستطيع أن أثبت أنّها كانت في (نيويورك) عندما قتلت (جيما بتلر).
    Belki de hesabını kapatmalısın. Denedim, ama bunu kim yaptıysa şifremi de değiştirmiş o yüzden kendi sayfam olduğunu bile kanıtlayamıyorum. Open Subtitles حاولتُ، لكن مَن فعل ذلك غيّر كلمة السرّ لذا لا يمكنني إثبات أنّها صفحتي
    Orospu ters taraftan vurdu ve bunda parmağı var mı kanıtlayamıyorum. Open Subtitles هذه العاهرة المزعجة تحاول التحايل معنا ولا أستطيع إثبات أن لها أي علاقة بذلك
    Bencede o öldürmedi ama bunu kanıtlayamıyorum. Open Subtitles لا أظنه فعل ايضاً لكن لا يمكنني إثبات هذا
    Ama kanıtlayamıyorum ve sanırım ailem bana inanmıyor. Open Subtitles لكن لا يُمكنني إثبات هذا وأعتقد أن والديَّ لا يصدقوني
    Gardiyanların ifadeleriyle olayların yaşanma şekli örtüşmüyor ama bunu kanıtlayamıyorum. Open Subtitles لا تطابق شهادة الحارس ما ذكر أنه حدث ولا أستطيع إثبات ذلك
    Hayır. Ama kanıtlayamıyorum. Open Subtitles لا، لكني لا أستطيع إثبات بأنني لم أفعل
    Problem şu ki, adamın var olduğunu kanıtlayamıyorum. Open Subtitles المشكلة أنّي لا أستطيع إثبات وجوده
    Henüz kanıtlayamıyorum ama açıkçası beni vurdu sayılır. Open Subtitles ولا يمكنني إثبات ذلك بعد ...ولكنه، قام بإطلاق النار عليَّ نوعًا ما ماذا؟
    kanıtlayamıyorum ama... Biliyorum işte. Open Subtitles لا استطيع إثبات ذلك، أنا فقط أعلم ذلك.
    - Ama kanıtlayamıyorum. Open Subtitles لكني لا أستطيع إثبات شيء
    Ama bunu kanıtlayamıyorum. Open Subtitles فقط ليس بمقدوري إثبات ذلك
    Üçüncü sorunu da ben ekleyeceğim için üzgünüm ama içeriden birinin parmağı varsa bile kanıtlayamıyorum. Open Subtitles أعتذر على جعل هذا الأمر ثلاثياً لكن إن كان هذا الأمر عملاً داخلياً فلا أملك أية إثبات أكان سجل العاملين بشركة "هاي آي" نظيفاً ؟
    Sorun şu ki, Kendrick'in bilgiyi ne yolla aktardığını kanıtlayamıyorum. Open Subtitles المشكلة هي عجزي عن إثبات كيفيّة إيصال (كندرك) المعلومات إلى (جارتي)
    Ama kanıtlayamıyorum işte. Open Subtitles و لكن لا يمكنني إثبات ذلك
    kanıtlayamıyorum diye haksız olacağım anlamına gelmez. Open Subtitles ليس لأنه لا يمكنني إثباته يعني أنني مخطئ
    Motel odasında olduğunu kanıtlayamıyorum, Danny'nin ölümü hakkında bildiği varsa da hiçbir şey söylemez. Open Subtitles لا أستطيع أن أثبت وجوده في غرفة النزل وما إن كان يعرف شيئاً عن مقتل (داني) إنه لا يقول شيئاً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد