ويكيبيديا

    "kanıyordu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ينزف
        
    • تنزف
        
    • كانوا ينزفون
        
    • انزف
        
    • وتنزف
        
    • وينزف
        
    • كنت أنزف
        
    • تنزفان
        
    Bulunduğum gece burnum kanıyordu. Open Subtitles عندما تم ايجادي تلك الليلة أنفي كان ينزف
    Onu mutfakta gördüm. Her yeri kanıyordu. Ağzı cam kırıklarıyla doluydu. Open Subtitles رأيته في المطبخ كان ينزف ويوجد بفمه زجاج
    Evet, önceden kanıyordu, fakat Billie, sargı yaptı. Open Subtitles نعم, فإنه كان ينزف من قبل, لكن بيلي, ضمدته.
    Daha önce kanıyordu. O üzerine birasını döktü. Bende suni teneffüs yaptım. Open Subtitles لقد كانت تنزف قبل ان يشرب البيرة لقد اعطيته تنفس بالفم
    Kaçırıldığımda bacağım kanıyordu ama yaralandığımı falan hatırlamıyorum. Open Subtitles عندما تم أخذي ساقيي كانت تنزف لكن لا أتذكر انه كنت مجروحة .. لا شيء
    Başı hava yastığına çarptığında zaten kanıyordu. Open Subtitles رأسها كان ينزف بالفعل عندما اصطدم بالوساده
    Onun femuru uyluk kemiğinin içine fazlaca kanıyordu, ve... fazla kan kaybetme tehlikesi yaşıyordu. Open Subtitles فخذها كان ينزف بشدة، وكانت تعاني خطر فقدان الكثير من الدماء.
    İyiydi. Sadece burnu kanıyordu. Open Subtitles كان بخـير، كان أنفه ينزف قلـيلاً.
    Elinde bir makine vardı ve parmağım çok kötü kanıyordu ve bu makineyi parmağım üzerinde denedi ve kanama durdu. Open Subtitles و جرب في علاج السرطان. وكان لديه آلة - وكان اصبعي ينزف بشدة - وكان يستخدم هذا الجهاز على إصبعي...
    "Uslu ol yoksa görürsün." Üstelik kanıyordu. Open Subtitles أن يكون جيداً وقد كان ينزف مثلي
    Seni kaldırdığımızda burnun kanıyordu. Open Subtitles وعندما قمنا برفعك انفك كان ينزف
    kanıyordu ve hastaneye gitti. Open Subtitles و كان ينزف, ثم ذهب إلى المستشفى
    Kulağı hâlâ kanıyor mu? Caddedeyken feci şekilde... kanıyordu. Open Subtitles كانت أذنه تنزف كان نزيف أذنه حاداً في شارع السوق
    Evet, bacağı aynen senin kurşunlandığın yerden kanıyordu. Open Subtitles وكانت تنزف في نفس المكان المكان الذي اصبت فيه بقدمك
    Yüzü fena yaralanmıştı. Her yeri kanıyordu. Open Subtitles كان لديها اصابات وجهية حادّة وكانت تنزف من كل مكان
    Geçen de okulda bir resim çizmiş ve resimde insanların suratı kanıyordu, anladın mı? Open Subtitles ورسم تلك الصورة لأشخاص تنزف الدماء من وجوههم
    Elleri o kadar çok kanıyordu ki acil servise gitmek zorunda kaldı. Open Subtitles كان عليها الذهاب لغرفة العمليات كانت أيديها تنزف بشدة
    Hem alt hem de üst kısımları kanıyordu. Open Subtitles هم كانوا ينزفون من مماثلين الجروح على القمة كعلى القاع.
    Koridordaydı ve kanıyordu... farkettim ki, bir kayayı beceriyormuşum. Open Subtitles انا في الممر وانا انزف وانا فقط ادركت انها تلك , انا اضعف واحد فيهم
    Kaşıyıp duruyordu. Onu rahatsız ediyor olmalı ve kanıyordu. Open Subtitles لقد استمر بحكها ومن الواضح من أنها تزعجه، وتنزف دماً
    Yere yığıldı, kanıyordu... Open Subtitles وكان على الأرض، وينزف ...
    Çünkü elim kanıyordu. Acile gitmek zorundaydım. Open Subtitles لأنني كنت أنزف من يديّ إضطررتُ للذهاب للطوارئ
    ve dizlerim pantalonumun içinde kanıyordu ve soğuktan ve acıdan dolayı halüsinasyonlar görüyordum. TED كانت ركبتاي حينها تنزفان عبر بنطالي، وكنت أهذي من البرد والألم والملل.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد