Bazıları yumurtlama işini başka su birikintilerinde yapabilecek çünkü, her şeye karşın hala kanatları var. | Open Subtitles | وسيتمكّن بعضها من عمل ذلك في برك أخرى لأنه رغم كلّ ذلك، لا يزال لديهم أجنحة. |
Ama kanatları var. Uçmalılar. | Open Subtitles | لكن لديهم أجنحة لذا عليهم الطيران |
Ama kanatları var. | Open Subtitles | ولكن لديهم أجنحة. |
Babasının kanatları var. Annesi ise bir primat. | Open Subtitles | الأب لديه أجنحة والأم من الثدييات العليا |
Böyle kanatları var. | Open Subtitles | لديه أجنحة هكذا |
Ve gerçi şimdi çok az petrol kullanıyoruz, arabaların hala lastikleri ve uçakların hala kanatları var. | Open Subtitles | وعلى الرغم من أننا بالكاد نستخدم النفط الآن السيارات لا تزال لديها عجلات والطائرات لا تزال لديها أجنحة |
İncilsel değil bu. Meleklerinin kanatları var. | Open Subtitles | حسنٌ، إنّ هذا ليس منسوباً للكتاب المقدّس، إنّ ملائكته تمتلك أجنحة |
Tavuk kanatları var. | Open Subtitles | لديهم أجنحة دجاج |
Lucifer'in kanatları var. | Open Subtitles | "لوسيفر" لديه "أجنحة" |
kanatları var. | Open Subtitles | لديه أجنحة |
kanatları var! | Open Subtitles | هذا لديه أجنحة |
Sineğe benziyor. kanatları var, gözleri var, antenleri var, bacakları var. Yaşam öyküsü karmaşık. Bu bir parazit. Etrafta uçup, yerleşmek için tırtıl bulması gerek. Üstelik beyni meyve sineğininki gibi tuz tanesi büyüklüğünde değil, bunun kendisi tuz tanesi büyüklüğünde. | TED | تشبة الذبابة. لديها أجنحة و عينان و لديها قرون استشعار وساقان وتاريخ حياة معقد إنها طفيلية. يجب أن تطير و تبحث عن اليرقات لتقتات عليها. ولكن ليس فقط لأن حجم دماغها يساوي حجم حبة الملح الأمر الذي يشابه ذبابة الفاكهة، هو بحجم حبة ملح. |
Uçabiliyor, kanatları var. | Open Subtitles | إنها ستطير لأن لديها أجنحة |
İncilsel değil bu. Meleklerinin kanatları var. | Open Subtitles | حسنٌ، إنّ هذا ليس منسوباً للكتاب المقدّس، إنّ ملائكته تمتلك أجنحة |