Aslında, tüm ekstra kancalar üstün anılarla sinezteziyi bahşeder. | TED | وكل الخطافات الإضافية تمنح من يمرون بهذه الحالة ذاكرة قوية. |
Burun deliklerine kancalar sokup beyni çıkardılar. | Open Subtitles | ثم بعد ذلك أدخلوا الخطافات في الخياشيم ومن ثمة سحب الدماغ |
Kendim gidip almak isterdim ama bu kancalar yüzünden yapamıyorum. | Open Subtitles | لقد جلبته لنفسي ولكن الخطافات لا تسوى شيئاً |
- Eğer ellerinin ve ayaklarının bir şeylere bağlı olmasını istiyorsan içeriye metal kancalar da koyabilirim. | Open Subtitles | -يمكنني أيضا أن أضيف خطافات معدنية بالداخل إذا كنت تحب أن تكون يديك أو رجليك مربوطة بشيء ما |
Metal kancalar ve bir kalem. | Open Subtitles | خطافات معدنيه وحظيره |
Voight, Kızıl kancalar çetesine karşı ifade verecek birini bulabileceğini söyledi. | Open Subtitles | فويت " يقول أنك ستحضر أحداً " " للشهادة ضد " ريد هوكس |
Kızıl kancalar aleyhine ifade verecek birini arıyordu. | Open Subtitles | " وتبحثين عن شاهد ضد " ريد هوكس |
Devasa kancalar yerin dibine çakılmış ve park, tüm New York halkı tarafından yerdeki halıyı çeker gibi altıncı ilçeden Manhattan'a çekilmiş. | Open Subtitles | خطّافات عملاقة تم تثبيتُها ...في العمق الأسفل من الأرضية والمنتزه تم سحبهُ من قبل... ..."كلّ أهالي "نيويورك |
O kancalar hava kuvvetlerinin model trenlerinde de var. | Open Subtitles | قطارات القوات الجويه حتى النماذج لها تلك الخطافات |
Bu kancalar her gece hızlı bir git gel için burada olacak. | Open Subtitles | هذه الخطافات ستكون جاهزة لهروب سريع كلّ ليلة |
kancalar, Feldsher, kancalar! | Open Subtitles | الخطافات يا (فليدشر) الخطافات |
körlenmiş kancalar ve hatta patlayıcılar | Open Subtitles | خطافات حادة، حتى المتفجرات، |
kancalar! | Open Subtitles | خطّافات! |