Eminim anlıyorsundur, iş arkadaşlarımızı hedef alan kanunsuz olduğuna haklı olarak şüpheleniyordum. | Open Subtitles | لكنّي موقن أنّكِ ستعذريني لشكّي بأنّ ولدكِ هو الحارس الليلي الذي يستهدف زمالتنا |
Hayır, geçmeyecek baba. Sen kanunsuz'a yardım ve yataklık ederken yakalandın. | Open Subtitles | كلّا، لن تزول يا أبي، أُمسك بك تساعد وتحرّض المقتصّ. |
Polisler kim olduğumu bildiklerini sanıyor. Benim kanunsuz olduğumu düşünüyorlar. | Open Subtitles | "تعتقد الشرطة أنها تدري من أكون يعتقدون أنني الحارس الليليّ" |
Bence dışarıda olan kanunsuz işimizi iyi yapamadığımızdan orada. | Open Subtitles | أعتقد أن المقتص بالخارج الآن لأننا مقصرين في عملنا. |
Polise çiftliğimi kanunsuz olarak neden araştırdığınızı anlatmak istemiyorsanız buradan çıkmama izin verirsiniz. | Open Subtitles | مالم تريد التوضيح للشرطة لماذا داهمت مزرعتي بشكل غير قانوني من الأفضل لك أن تتدعني أخرج من هنا |
Hackerlık karakteri arkasında saklanabilirsin. - kanunsuz sanal beyaz şövalye. | Open Subtitles | يمكنك الاختباء خلف كونكِ قرصان فارس أبيض مقتص الكتروني |
Ama bu, yaptıklarınızın kanunsuz olduğu gerçeğini değiştirmiyor, bunun da bir bedeli var. | Open Subtitles | ولكن هذا لا يغير حقيقة أن أفعالكم كانت غير قانونية إطلاقاً، ولذلك عواقب. |
Okuduğum kadarıyla bu kanunsuz ancak beyaz yakalı suçluları hedef alıyormuş. | Open Subtitles | ومما قرأت فإن الحارس الليلي يطارد مجرمي الياقات البيضاء. |
Geçen hafta kanunsuz çocuklarımı neredeyse öksüz bırakıyordu. | Open Subtitles | الحارس الليلي كاد يقتلني الاسبوع الماضي. |
Belki de biraz ağırdan almalısın ve yalnızca bu kanunsuz kahramanı yakalama konusunda da değil, ilişkimizde de. | Open Subtitles | ربما يجب عليك أن تتمهـل ليس بشأن قضية الحارس الليلي ولكن بشأن علاقتنا أيضا |
Bakın, üçünüz ne işler çeviriyorsunuz bilmiyorum ama belki de kanunsuz sadece sizi güvende tutmaya çalışmıştır. | Open Subtitles | لست أدري لما تخططون، لكن ربمّا كان المقتصّ يخطط لحمايتك |
Tekrar kanunsuz'un peşine düştün sandım. Çok korktum. Başına bir şey gelmiştir diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننتك تلاحق المقتصّ ثانيةً خفت جدًّا، ظننت مكروهًا ألم بك |
Her şey yolunda mı amirim? Evet. şu kanunsuz soruşturmasında benimle çalışmanı istiyorum. | Open Subtitles | أجل، أريدك أن تعملي معي بالتحقيق عن الحارس الليليّ |
Evet. Şu kanunsuz soruşturmasında benimle çalışmanı istiyorum. | Open Subtitles | أجل، أريدك أن تعملي معي بالتحقيق عن الحارس الليليّ. |
Yakın zamanda öğrendiğimize göre Dedektif William Malone Green Arrow ismiyle bilinen kanunsuz tarafından öldürülmüş. | Open Subtitles | علمنا مؤخرا أن المحقق وليام مالون اُغتيل من قِبل المقتص المعروف باسم السهم الأخضر |
Eğer kanunsuz ona ulaşırsa, bu işi bundan sonra Oliver'sız yapacağız zaten. | Open Subtitles | إذا نال المقتص منه ، سنفعل ذلك دون أوليفر بشكل دائم |
Kirası düşük bir gece kulübünü işletmek ruhsatlı ise kanunsuz değildir. | Open Subtitles | لنفتتح نادي ترفيهي بإيجار ضئيل بترخيص قانوني |
Ama yine de, dışarıda hala bir kanunsuz var. | Open Subtitles | لكن في الوقت نفسه ما زال هناك مقتص بالخارج |
Ama tabi aslında, kanunsuz eylemleri engellemenin sorumluluğu kurumlardadır, Almanya'da da, diğer yerlerde de. | TED | لكن بالطبع، أعتقد، أن المؤسسات مسؤولة عن وقف الأفعال الغير قانونية في ألمانيا أو أينما يحصلون. |
kanunsuz bizi korkutabileceğini sanıyor e-postalarla tehdit ederek. | Open Subtitles | ذاك المُقتص يعتقد انهُ بأمكانه إخافتنا برسائل تهديد؟ |
NSA ve Argus'tan gelen teklifleri reddederek NASA'ya katılmış, gündüzleri astronotluk yapıyor akşamlarıysa gizlice Houston halkını koruyor, hem de, şunu dinle kanunsuz ninja olarak. | Open Subtitles | للالتحاق بوكالة الفضاء الحكوميّة لتعمل رائدة فضاء نهارًا وليلًا تحمي سرًا مواطني (هيوستن) بصفتها مقتصّة نينجا. |
Sorumlu tutulmayacağız... eğer kanunsuz bir eylemde bulunacak olursanız...- diskalifiye dahi edilebileceksiniz. | Open Subtitles | نحن لن نتحمل المسئولية ستصبح متورط فى أنشطة غير شرعية وسيتم فصلك أيضا |
Tam kanunsuz Meksika sınırı. | Open Subtitles | تحديداً على حدود المكسيكية الوعرة الخارجة على القانون |
Preston, Beyaz Saray arazisine kanunsuz bir giriş yaptı. | Open Subtitles | ولقد وجهت أليه تهمة ألدخول غير القانوني للبيت ألأبيض |
Bana bu kanunsuz maske takan şiddet severlerin çocuklarımızı koruyacağını söylemeyin. | Open Subtitles | لا تقولوا لي إن هؤلاء المقتصّين المقنعين ومحبي الفوضى هم يحمون أطفالي |
Bu takım olayının sen kanunsuz olarak görülme diye olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت المغزى من تشكيل فريق هو عدم رصدك بصفتك مقتصّ. |
Bir kanunsuz. Ondan da fazlası, başkomiserim. | Open Subtitles | ـ تقصد قصاص ـ بل أكثر من ذلك، أيها النقيب |