| Ne yazık ki, bu çizim sadece kimlik gizlemekte kapüşon, şapka ve güneş gözlüğünün faydalarını tanıtmaya hizmet ediyor. | Open Subtitles | للأسف هذه الرسمة تخدمنا لنعرف فوائد اخفاء الهوية من القلنسوة و القبعات و نظارات الشمس |
| Aklındaki şeyin kapüşon olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن القلنسوة ما خطر بباله عندئذٍ. |
| kapüşon süper hızda böyle durmayacak. | Open Subtitles | هذا قابل للمناقشة، لن تبقى القلنسوة على رأسي وأنا مسرع... |
| Kırmızı bir kapüşon giyen biri tarafından dört kişi ciddi şekilde saldırıya uğramış. | Open Subtitles | أربعة رجال تعرّضوا لاعتداء جسيم من قبل رجل ذو قلنسوة حمراء. |
| Elimde güvenlik kamerası kaydı var ve şüphelilerden biri kapüşon giyiyormuş. | Open Subtitles | لقد حصلنا على فيديو المراقبة وأحد المشتبهين كان يـرتدي قلنسوة |
| Bir kapüşon taktığını söylemiştiniz. | Open Subtitles | لقد قلت إنه كان يرتدي قميص ذي قبعة. |
| kapüşon takıp başını öne eğiyor. | Open Subtitles | انه يرتدي غطاء للرأس و يبقي رأسه منخفضا |
| Hayır, tekerlekli sandalyeyi iten kişi kapüşon takıyormuş. | Open Subtitles | لا. الشخص الذي كان يدفع الكرسي المتحرك كان يرتدي معطفاً بقلنسوة |
| kapüşon, Cage, ve Jackie'yi uçarken görmüşler. | Open Subtitles | القلنسوة واسم"كيج", وجميعهم رأوا"جاكي"يطير. |
| kapüşon, Cage, ve Jackie'yi uçarken görmüşler. | Open Subtitles | القلنسوة واسم"كيج", وجميعهم رأوا"جاكي"يطير. |
| Bize kapüşon hakkında bilgi ver. | Open Subtitles | أخبرينا عن القلنسوة |
| Dediğim gibi Oliver, kapüşon sadece bir bez parçası. Yine de beni dinlemeyeceksin. | Open Subtitles | قلت لك يا (أوليفر) إن القلنسوة محض قطعة قماس. |
| kapüşon, Anatoly, bir kimlik. | Open Subtitles | لكنك لا تنصت إليّ بأي حال. القلنسوة هويتي يا (أناتولي). |
| Polis yok, kahraman yok yeşil kapüşon takan bir aptal var sadece. | Open Subtitles | لا شرطة ولا أبطال، محض أحمق ذي قلنسوة خضراء |
| Tamam. Mavi kapüşon giyiyordu, ekose bir tişörtü vardı gri fitilli pantolonları ve Diamonds beysbol şapkası vardı. | Open Subtitles | كان يرتدي قلنسوة زرقاء وقميصًا متصالب النقش |
| Bir kapüşon ve maske takabilecek kadar yaşlı yani. | Open Subtitles | إنه كبير كفاية ليعتمر قلنسوة ويضع قناعًا. |
| Harlem'de kapüşon takmış zenci... | Open Subtitles | إنه في"هارلم", أسود ويعتمر قلنسوة ... |
| kapüşon taktığını ve yüzünüzde kanlar aktığını söylemiştiniz. | Open Subtitles | أأنت اثق يا سيّد (هيل)؟ لقد .قلت إنه كان يرتدي قميص ذي قبعة ،كان هناك دماء في عينيك هل رأيت وجهه؟ |
| kapüşon mu giydiriyorsun? | Open Subtitles | جعلته يلبس غطاء للرأس ؟ |
| Kırmızı kapüşon mı takıyordu? | Open Subtitles | بقلنسوة حمراء؟ |