Yetişkin insanların kendi rızası ile kapalı kapılar ardında yaptıklarını çok fazla umursamam. | Open Subtitles | لا أكترث على الإطلاق لما يفعله الناس خلف الأبواب المغلقة برضى شخص بالغ |
İnsanlar, beyefendilerin kapalı kapılar ardında oturup, rahatça anlaşmalara varmaları gerektiğini düşünürdü. | TED | أعتقد الناس أن السادة يجب أن يجلسوا خلف الأبواب المغلقة ويعقدون اتفاقيات مريحة. |
Modern teknoloji sağ olsun, devlet kapalı kapılar ardında olanları gereğinden fazla biliyor. | TED | وبفضل التقنيات الحديثة، تعلم الحكومة أكثر بكثير عما يحدث خلف الأبواب الموصدة. |
Merak ediyordum da kapalı kapılar ardında sakladığın bazı şeyleri biliyorlar mı? | Open Subtitles | أنا أتسائل... هل يعلمون عن الأمور التي... تخفيها وراء الأبواب المغلقة ؟ |
O kapalı kapılar ardında bütün gün neler olduğunu çok iyi biliyorum. | Open Subtitles | في الحقيقـة با .. أعرف مالذي يحدث خلف الابواب الموصدة طوال اليوم |
Eğer bu şüpheliden bilgi almak istiyorsak, bunu kapalı kapılar ardında yapmamız gerekiyor. | Open Subtitles | لو أردنا استخلاص أي معلومات منه فلابد أن نقوم بهذا خلف أبواب مغلقة |
Kapalı kapılar ardında FBI ajanları yaptıklarının tuhaf olduğunu kabul etti. | TED | خلف الأبواب المغلقة، اعترف عملاء مكتب التحقيقات الفيدرالي أن ما كانوا يفعلون كان مهزلة |
Kapalı kapılar ardında, baş ajan, takım amiri, sözümona teröristi "beş kuruş parası olmayan bir gerizekalı" olarak tanıttı. | TED | خلف الأبواب المغلقة، العميل الرئيسي مشرف الفريق وصف الشخص الذي سيكون "الإرهابي " بأنه " متخلف عقليا و أحمق" |
Bu muamele karşısında aklımı kaybedecek gibi olurdum. Öyle ki onu sonunda kapalı kapılar ardında dövmeye başladılar. | TED | أصبحت هيستيرية جدا من طريقة معاملتها إلى أن أصبحت في آخر الأمر تُضرب خلف الأبواب الموصدة. |
Böyle şeyler kapalı kapılar ardında yapılmalı. | Open Subtitles | هذا النوع من الممارسات مكانه خلف الأبواب المغلقة |
Kilitli kapılar ardında bu kadar çok vakit geçiren birini daha görmedim. | Open Subtitles | أم أعرف أحد في حياتي يمضي هذا القدر من الوقت خلف الأبواب المقفلة |
Kapalı kapılar ardında neler olduğunu bilemiyoruz. | Open Subtitles | فكما تعلم، نحن لا نرى ماذا يحدث خلف الأبواب |
Böylece gizli kapılar ardında yapılan birşey kalmazdı. | Open Subtitles | ربما لن ينجزوا الشئ الكثير ، لكنه سيكون من الممتع أن تفكر فيما يفعلون خلف الأبواب المغلقة. شكراً جزيلاً لكم جميعاً. |
Peder Gibbons kilise bundan alenen bahsetmese de kapalı kapılar ardında şeytan çıkarttıklarını iddia ediyorsunuz. | Open Subtitles | إذن، أيها الأب جيبونز، الكنيسة لا تتحدث عن ذلك علنا، ولكن وراء الأبواب المغلقة تدعي |
Her gece kapalı kapılar ardında buluşup özel bir gündemi tartışıyorlar. | Open Subtitles | "إنهم يجتمعون وراء الأبواب المغلقة" "كل ليلة لمناقشة جدول أعمال خاص" |
Kapalı kapılar ardında yaşanılanları hepimiz merak ederiz. | Open Subtitles | نحن جميعا نود أن نرى ما يجري وراء الأبواب المغلقة. |
Yani, kapalı kapılar ardında ne yaşandığına dair hiçbir fikrin yok? | Open Subtitles | اذا انت ليس لديك فكرة عمال يدور خلف الابواب المغلقة ؟ |
Tommy ile kapalı kapılar ardında konuşmalar, kalkıp kulübe gitmeler falan? | Open Subtitles | انت وتومي خلف الابواب المغلقه تتحركون في كل مكان في النادي |
Belki de kapalı kapılar ardında kimse gerçekten iyi geçinemiyordur. | Open Subtitles | ربما خلف الابواب المغلقة، لا احد يستطيع التاثير بالقدر الكافي |
Bu yönetim, işlerini kapalı kapılar ardında, gözden uzakta yürütüyor. | Open Subtitles | هذه الإدارة تعمل خلف أبواب مغلقة بعيداً عن أعين الناس |
Yaptığım bütün eleştiriler kapalı kapılar ardında dile getirildi, halkın dikkatinden uzakta. | Open Subtitles | أي نقد قد قلته كان وراء أبواب مغلقة ولم يصل نقدي إلى عامة الشعب |
Kapalı kapılar ardında konuşulması gereken bir konu. | Open Subtitles | هذه قضية من الافضل مناقشتها خلف ابواب مغلقة |
Karanlıkta etrafta koşuşturmaktansa kapalı kapılar ardında olmayı yeğlerim. | Open Subtitles | انه من الافضل ان تكون خلف باب مغلق من ان تتجول في الظلام |