Bir kaplumbağanın kabuğunun yırtıcılara karşı korunmada bariz avantajları vardır ancak sert koruma bazı zorluklar da doğurur. | TED | إن صدفة السلحفاة تتميّز بوضوح للحماية إزاء المفترسات، ولكنّ الصلابة أيضًا تمثّل بعض التحديات. |
Tavşanla kaplumbağanın hikayesini hatırla, kaplumbağa gerideydi. | Open Subtitles | مهلا، تذكر قصة السلحفاة والأرنب، وكانت السلحفاة وراء الطريق في السباق، |
kaplumbağanın göz kırpması kadar önemsiz. Bekle. | Open Subtitles | لا أمانع البتة ولو بقدر طرفة عين السلحفاة |
Dünya, devasa bir kaplumbağanın sırtından dolaşıyormuş. | Open Subtitles | العالم برمّته محمول على ظهر سلحفاة عملاقة |
Ya da bir kaplumbağanın gemiyi kullanmasına izin verdiğim gibi. | Open Subtitles | او تلك المره التي جعلت.. حسنا. سلحفاة تقود السفينه |
kaplumbağanın ısısı merkezde olur, kafaların altında saklıdır. | Open Subtitles | الدفء موجود .. هناك تحت مأوى السلاحف مختفى تحت الرؤوس |
Öyle ki, kaplumbağanın taşların suda kayıp fiziksel zararlara sebebiyet verebileceği konusunda önceden bir bilgisi var. | Open Subtitles | لأن السلحفاة لها سوابق بأن الحجرة تنزلق وتسبب له إصابة جسدية |
Krull halkı, dünyanın kıyısından, pek çok... gönüllü vatandaşını kaybetti, Diski taşıyan kaplumbağanın cinsiyetini keşfetmeye çalışırken. | Open Subtitles | الكروليون فقدوا عدد من المتطوعين فوق حافة العالم في محاولة لإكتشاف جنس السلحفاة التي تحمل القرص |
Peki... bu Yıldız kaplumbağanın dişi olduğu anlamına mı geliyor, o zaman? | Open Subtitles | إذاً هل يعني ذلك أن النجمة السلحفاة أنثى؟ |
Evimin anahtarları verandadaki seramik kaplumbağanın altında. | Open Subtitles | مفاتيح منزلي تحت السلحفاة الخزفيّة في الشرفة الأماميّة |
Sonra bir 0.09 saniyesini daha alacak kaplumbağanın olduğu yere varmak. | Open Subtitles | ومن ثم فإن الأمر سيستغرق مرة أخرى تسعة أجزاء من الثانية كي يصل إلى السلحفاة |
Hikayenin sonunda kaplumbağanın kazandığını biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | في الحقيقة في الحكاية السلحفاة هي التي فازت |
Bu kaplumbağanın doğal yaşam alanı hızla kayboluyor ve artık nesli tükenme tehlikesiyle yüz yüze olduğu düşünülüyor. | Open Subtitles | موطن هذه السلحفاة الطبيعي يندثر سريعاً، ويُعتبر الآن بأنه على حافة الإنقراض |
Bu kadar bol seçenek içinden bu kaplumbağanın seçici olması doğal. | Open Subtitles | بوفرة خيارات كهذه، يُمكن لهذه السلحفاة أن تكون انتقائية |
Siz ahmaklar tıpkı annelerini ararken, bir kaplumbağanın arkasına takılan iribaş kurbağa yavruları gibisiniz! | Open Subtitles | انتم الاغبياء مثل الضفادع الصغيرة الذين ضلوا ويبحثون عن امهم ولكن فى النهاية اتبعوا السلحفاة |
Bu sefer daha iyi şekilde yeniledim fakat kaplumbağanın ölü olduğu ortaya çıktı. | Open Subtitles | ولكنني رممته مرّة أخرى حنى بدى أفضل من ذلك الوقت إلا أنه تبيّن أن السلحفاة كانت ميته بالفعل |
Bir şeye ihtiyacın olursa anahtar taş kaplumbağanın altında. | Open Subtitles | حسناً لو أردتِ أي شيء المفاتيح تحت السلحفاة الحجرية |
Tabii işin içine giren mekanik kısma kafa yormadan kaplumbağanın yanından geçip gidebilirsin. | Open Subtitles | والآن بالتأكيد يمكنك أن تسبقي السلحفاة ما لم تفكري في آليات المشاركة |
kaplumbağanın gövdesini tavşanın motoruyla birleştirdim. | Open Subtitles | لقد صنعت الهيكل على شكل سلحفاة ولكن بمحرك كالأرنب |
Tamam. Ona de ki tıpkı bir kaplumbağanın poposu gibi öpüşüyor. | Open Subtitles | أخبريه أنّه يقبّل كمؤخرة سلحفاة. |
"Max Rager'ın tadı kirli bir nehirde yüzen kaplumbağanın kıçı gibi." | Open Subtitles | طعم ( ماكس رايجر ) كمؤخرة سلحفاة تسبح في نهر قذر |
Kalmam çok önemliydi. Altı tane kaplumbağanın hayatını kurtardım. | Open Subtitles | لقد كان مهماً جداً أن أبقى لقد أنقذت السلاحف الستة |
Bizi parka almalısınız. O kaplumbağanın yardıma ihtiyacı var. | Open Subtitles | يجب أن تدخلنا إلى هذا المتنزّه هذا الغيلم بحاجة للحماية |