ويكيبيديا

    "karışımından" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • خليط
        
    • مزيج
        
    Fakat ketçap ve un karışımından ev yapımı pirinç cilası yapabilirsin. Open Subtitles لكنّكِ يمكن أن تصنعي تلميع نحاس محلي من خليط الصلصة والطحين
    Böbrekler su ve vücut artıkları karışımından idrar üretir, istenmeyen sıvıyı üreter denen iki kaslı tübe gönderir. TED تصنعُ الكليتان البول من خليط من الماء ومخلفات الجسم، يضخُ السائل غير المرغوب فيه إلى أنبوبين عضليين يسميا الحالبان.
    Newton Güneş ışığının -veya beyaz ışığın- gökkuşağındaki tüm renklerin karışımından meydana geldiğini keşfetti. Open Subtitles إكتشف نيوتن بأن بعض الضوء أو الضوء الأبيض هو خليط من كل ألوان قوس قزح إكتشاف هام هو خليط من كل ألوان قوس قزح
    Manto tabakası kimyasal olarak birçok elementin karışımından... Open Subtitles لماذا تقوم بهذا؟ الحجاب خليط كيميائي من عدة عناصر مختلفة
    Katkıda bulunan herkesin burada listelendiğini görüyorsunuz ve bu, insanların gerçek isimleri ile sistemdeki isimlerinin garip bir karışımından oluşuyor. TED سترون أنه قد تم ذكر جميع من ساهموا بالأسفل، وهو مزيج غريب من أسماء الناس الحقيقية وأسماء تسجيل الدخول لهم.
    İki farklı şarabın karışımından şahane bir tat çıkabilir. Open Subtitles خليط نوعي خمر قد ينتج عنه نكهة جديدة رائعة
    Ama bence henüz ikinci günümde kek karışımından nasıl para kazanmayı öğrendiğimi söylersem çok memnun kalacaksın. Open Subtitles عندما أقول لك إن هذا يوم الثاني و أنا بالفعل تعلمت كيف أجني المال من صفقات خليط الكيك.
    Hepimizin içinde bulunduğu acı ve tatlının karışımından oluşan kozmik bir çorba değil midir hayat? Open Subtitles أليس كذلك؟ المر و الحلو مختلطان سوية في خليط كوني كلنا وافقنا عليه
    Kullanışlı pipetimi alıyorum kan karışımından bir miktar alıyorum ve aljinatın üzerine damla damla bırakıyorum. Open Subtitles أأخذ ماصتى العملية استخرج بعضاً من خليط الدم وأسقطه فى الالجينات قطرة واحدة فى وقت واحد
    Newton Güneş ışığının -veya beyaz ışığın- gökkuşağındaki tüm renklerin karışımından meydana geldiğini keşfetti. Open Subtitles اكتشف نيوتن أن بعض الضوء، أو الضوء الأبيض بالتحديد هو خليط من جميع ألوان قوس القزح
    Son zamanlarda, bu savaş için bedenini temizlediğine inandığı çamaşır suyu, amonyak ve lavobo açıcı karışımından oluşan temizlik malzemelerini içiyor. Open Subtitles مؤخرًا، يعتقِد أنه يُطهّر جسَده للصراع القادم، قام بشُرب خليط من المُنظفات المنزليّة
    Bundan dolayı 436'nın etrafındaki bu gezegen su ve kaya karışımından oluşmuştur. Open Subtitles وبالتالي فإن هذا الكوكب "الذي يدور حول "جليز 436 يتكون من خليط من الصخر والماء
    Bu sizin için ne ifade eder, bilmiyorum, ama tırnak yataklarında kalsiyum karbonat, titanyum oksit ve boya maddeleri karışımından buldum. Open Subtitles أجهل ما سيعنيه هذا لكم لكنّي وجدت خليط من "أكسيد التيتانيوم" و"كاربونات الكالسيوم" وقاع إظفره محشو بالأصباغ
    Mavi Grotto'nun duvarları sıva ve polistiren karışımından yapılmıştı. Open Subtitles جدران (بلو جروتو) كانت مصنوعة من خليط من الجبس و ال(ستايروفوم)
    Bu satranç takımı Milan'dan. Fildişi ve inci karışımından yapılmış. Open Subtitles طاولة الشطرنج هذه من (ميلان)، إنها مصنوعة من خليط العاج واللؤلؤ.
    Kurabiye karışımından. Open Subtitles من خليط الكعك
    Stigmeister'ın üniversite karışımından biraz daha almaya ne dersiniz? Open Subtitles ما رأيك فى المزيد من مزيج عائلة ستيفلر الخاص؟
    Kalkanın adamantiyum ve vibranyum parçalarının karışımından yapıldı. Open Subtitles هذا الدرع مزيج من الأدمانتيوم وأجزاء من الفابرينيوم.
    Hepimiz gibi o da bu üçünün karışımından oluşuyor. Open Subtitles خبرات الحياة مثلنا جميعا، هو مزيج معقد من الثلاثة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد