Sen olduğunu anladım ve bir şeyler karıştırdığını fark ettim. Bu yüzden seni takip ettim. | Open Subtitles | علمت أن هذه هي أنت وأنّك تخططين لشيء، فاتبعتك، اتّفقنا؟ |
Aşık olup bir şeyler karıştırdığını öğreniyorum. | Open Subtitles | أقع في غرامك، فقط لأكتشف أن شيئا آخر تخططين له. |
Bana ne haltlar karıştırdığını söylemeden buradan gitmem. | Open Subtitles | لن أرحل إلا إذا أخبرتني بما تخططين له. |
Bir şeyler karıştırdığını biliyorum. | Open Subtitles | علمت أنك تخططين لشيء |
Bir şeyler karıştırdığını biliyordum. | Open Subtitles | عرفت أنك تخططين إلى شيء ما |