"karşı karşıya olduğu" - ترجمة من تركي إلى عربي

• التي تواجه
• الذي يواجهه

Tomrukçuluk, yağmur ormanlarının karşı karşıya olduğu en büyük tehlikedir.
الاحتطاب هو واحدٌ من أخطر التهديدات التي تواجه الغابات المطرية

Gelişmekte olan dünyanın karşı karşıya olduğu sorunlar, gelişmiş dünya'daki bizlere kendimizi dünyaya yeniden tanıtma imkanı sunuyor.
المشاكل التي تواجه العالم النامي تمنحنا نحن في العالم المتقدم فرصة لإعادة وصف انفسنا للعالم.

Bu harika toplumun karşı karşıya olduğu kötü sorunlarla ilgili bir kampanya.
"حملة تتعلّق بالمشاكل الملّحة التي تواجه تلك الأمة العظيمة"

Sorunu haddinden fazla basitleştirme riskini göze alarak söyleyebilirmi ki ortalama peynir üreticisinin karşı karşıya olduğu sorun şudur:
..الآن, المخاطر بكل بساطة السؤال الذي يواجهه مصنع الجبنة المطبوخة هو التالي

Ama daha göreve başlar başlamaz, karşı karşıya olduğu düşmanlarının yapılarını ve ağırlıklarının farkına varır.
ولكن هذا هو عندما يبدأ للتو قبل أن يُدرك طبيعة ووزن العدو الذي يواجهه

Çünkü üçümüzün karşı karşıya olduğu tehlikeyi en iyi o anlıyor.
أجل، لأنّه أدرى من أيّ أحد بالخطر الذي يواجهه ثلاثتنا.

Şehrin şu an karşı karşıya olduğu şeyler varken böyle hippi, değişik--
تعلمون، مع كل شيء هذه المدينة التي تواجه في الوقت الراهن، الهبي، مقدد برنامج like--

Bugün dünyanın karşı karşıya olduğu çözülmeyen sorunlar devasa, iklim değişikliği ve nükleer savaş riskleri buna dâhil ama bunları çözümlenecek sorunlar olarak görmeliyiz, bizi bekleyen kıyamet olarak değil, ayrıca sürekli çözüm peşinde olmalıyız, iklim değişikliği için derin dekarbonizasyon ve dünyada sıfır nükleer savaş gibi.
المشاكل غير المحلولة التي تواجه العالم اليوم عملاقة بما في ذلك مشاكل التغير المناخي والحروب النووية لكن يجب أن نراهم كمشاكل تستوجب الحل لا على أنها نهاية العالم المتوقعة ومتابعة الحلول باستمرار مثل منظمة "ديب ديكاربونيزاشن" لتغير المناخي ومنظمة "غلوبال زيرو" للحروب النووية.