Eyalet örnek teşkil etmesini istiyordu o yüzden idam cezasıyla karşı karşıyaydı. | Open Subtitles | و المحكمة أرادت أن تجعل منه عبرة و كان يواجه عقوبة الإعدام |
Şimdi Yunanlılar savaş alanında istilacılarla karşı karşıyaydı ve onların en az bire karşı iki olacak şekilde sayıca çok üstün olduklarını görebiliyorlardı. | Open Subtitles | والآن، حيث يواجه الإغريق الغزاة ،في ساحة المعركة ،بوسعهم رؤية التفوّق العدديّ الضخم فهم على الأقل ضعفهم |
35 yıl hapis ve bir milyon dolarlık bir ceza ile karşı karşıyaydı. | Open Subtitles | كان يواجه احتمال حكم بالسّجن لخمسة و ثلاثين سنة و غرامة مليون دولار |
Onbeş yıl hapisle karşı karşıyaydı. Şimdiyse özgür. | Open Subtitles | كان يواجه 15 سنة سجنا والآن حرّ طليق |
"Genç Teğmen Hammond zor bir kararla karşı karşıyaydı." | Open Subtitles | * الشاب الملازم * هاموند يواجه قرار صعب |
Lynette'in evliliği zorluklarla karşı karşıyaydı. | Open Subtitles | بينما زواج لينيت يواجه صعوبات |