Halkın belirli kesimleri üzerine karşı devlete koz sağlayacak her türlü hükme karşıyım. | Open Subtitles | أجل، أنا ضد أي سجل يعطي الحكومة فرصة لرقابة قطاعات معينة من الشعب. |
Halkın belirli kesimleri üzerine karşı devlete koz sağlayacak her türlü hükme karşıyım. | Open Subtitles | أجل، أنا ضد أي سجل يعطي الحكومة فرصة لرقابة قطاعات معينة من الشعب. |
Yani ötenaziye karşıyım, fakat kontrolü insanlara geri vermemiz gerektiğini düşünüyorum. | TED | لذا أنا ضد القتل الرحيم، لكن أعتقد أنه يجب ان نعطي الأشخاص بعض من السيطرة. |
11 Eylül'den sonra birileri projeyi Ground Zero'ya taşımaktan bahsetti. Ben buna tamamen karşıyım. | TED | أحدثت أحداث ١١ سبتمبر بعض الإهتمام بنقل البنيان إلى الأرضية صفر وأنا أعارض هذا الشيء تماماً |
Patronun olarak hastana yalan söylemene karşıyım. | Open Subtitles | بصفتي رئيستكَ، أعترض على كذبكَ على المريضة |
Ben başından beri nüfusun %1'i için bir cankurtaran salı olan Oasis'e karşıyım. | Open Subtitles | لقد كنت معارض للواحة من البداية إنها فرصة للنجاة في الفضاء تقدر بـ1 في المئة |
"Kızlara ve kadınlara karşı ayrımcılığa karşıyım", deseler de ayrıcalıklı pozisyonlarının tadını çıkarıyorlar. | TED | مع أنهم يقولون أنني ضد التمييز ضد المرأة، هم يستمتعون بمناصب عالية |
Yine de öldürüldüğünü görmek istediğim insanlar var, ama idam cezasına karşıyım. | TED | ولكن هنالك أشخاص أتمنى رؤيتهم يقتلون، ولكنني ضد عقوبة القتل، |
Buna karşıyım, efendim. Mahkemede işleri daha da karışır. | Open Subtitles | أنا ضد هذا يا سيـدي هذه أشياء معقـدة في المحكمة |
Prensipte evliliğe karşıyım ama bir istisna yapabiliriz. | Open Subtitles | أنا ضد فكرة الزواج ولكن يمكنني أن أقوم بإستثناء |
Hayır, ben masum ağaçların yerlerinden kesilip alınmasına ve cesetlerinin komik bir şekilde giydirilmesine karşıyım yani, ince parlak ışıklarla falan. | Open Subtitles | لا، أنا ضد أن تقتل الأشجار البريئة فى ريعانها وجثثهم تشوه بفستان من أشرطة ملونة وأضواء. |
Ve bu yüzden gençlerin her türlü alkol kullanmasına karşıyım. | Open Subtitles | ولهذا ساستمر بتثقيف المراهقون ضد الكحول بكل أشكاله |
Buna karşı olduğunu sanıyordum. Buna karşıyım. | Open Subtitles | اعتقدت أنك ضد هذا أنا ضده،وهو لم يكن رأيي |
Ben bunu kesinlikle istemiyorum. Bu olaya tamamen karşıyım. | Open Subtitles | انا فقد ضد هذا انا ضد عمل مثل هذه الاتفاقيات |
Prensipte boşanmaya karşıyım, tamamıyla ve kesinlikle. | Open Subtitles | أنا ضد الطلاق, هذا مبدأي كلياً و هذا غير كافي |
Ama prensip olarak tanışmadığım kişilerle çıkmaya karşıyım. | Open Subtitles | ولكن لديّ سياسة صارمة ضد المواعدة العمياء |
Kilisede çiçeklerin olmasına karşıyım. Buna ne dersin? | Open Subtitles | أنا ضد الزهور في الكنيسة ما قولك عن ذلك؟ |
Yapım gereği her tür kurumsal gizliliğe karşıyım. | Open Subtitles | أنا أعارض من وجهة نظر فلسفية سرية المؤسسات الحكومية بكل أشكالها |
Bunu yapamam. Buna tamamen karşıyım. Size diyeceğim hiçbir zaman bırakmamanız. | Open Subtitles | لا, أنا أعارض هذا بشكل كامل رسالتي لكم ألا تنسحبوا |
Ama etik olarak video oyunlarındaki şiddete karşıyım özellikle de kaybettiğimde. | Open Subtitles | لكن أخلاقياً، أنا أعترض على العنف في ألعاب الفيديو خصوصاً عندما أخسر. |
Şey, ben böyle şeylere karşıyım. Çok karşı! | Open Subtitles | أنا معارض للأمر بأكمله ، معارض كلياً |
Köleliğe ne karşıyım, ne de taraftarım. | Open Subtitles | أنا لست بمناصر ولا معادٍ لإلغاء العبودية |
Keşke ben de diyebilseydim ama gördüğün gibi: "Siyahlar içindeyim ve her şeye karşıyım." | Open Subtitles | ليتني من قال ذلك، لكن... كما ترى، أرتدي الأسود. أرتدي الأسود، وضد كل شئ... |
İlaç kullanmaya kesinlikle karşıyım. | Open Subtitles | أنا رافض فكرة تناول المخدرات "فقط قول لا " و كل تلك الأشياء |
Claude'un Narcisse'in arkadaşı Dük ile evlenmesine karşıyım. | Open Subtitles | امي , هل اي من هذا حقيقه؟ , إني اعارض زواج كلود من صديق نارسيس , الدوق |
Bunu yapmak için sorununu kullanmana karşıyım. | Open Subtitles | انا ضدك انت تستخدمين اضطرابك لفعل ذلك |