Bir kar fırtınasının ortasında, tek motoru yanmış gece vakti , tamamen dolu bir F-22'yi indirdim yani benim için endişelenme. | Open Subtitles | هبطت بطائرة ال اف22 بكامل بكامل حمولاتها ليلاً في وسط عاصفة ثلجية مع محرك واحد مشتعل لذلك لا داعي للقلق عني |
kar fırtınasının ortasında Grandview'e giderken öldüğü sanılıyor." | Open Subtitles | كان متجهاً نحو جراندفيو خلال عاصفة ثلجية على أمل علاج الضحايا هناك |
Seninle bir kasırga sırasında, bir kar fırtınasının ortasında ya da muson yağmurları altında. | Open Subtitles | أو أن أتزوجك في موقف السيارات لا أمانع أن أتزوجك في قلب إعصار مدمّر في منتصف عاصفة ثلجية على قمّة جبل عالية |
Zayıf ve adaleli. kar fırtınasının olduğu gün şurada benimle oturuyordu. | Open Subtitles | صغير بعض الشيء, لقد جلس معي هناك يوم العاصفة الثلجية |
Mars'taki toz zerresini görebiliyorlar ama kimse bu üzerimize gelen devasa kar fırtınasının farkına varmamış mı yani? | Open Subtitles | بوسعهم رؤية الغبار عى المريخ، لكن لم يلاحظ أيّ أحد قدوم العاصفة الثلجية العملاقة نحونا. |
Tıpkı bir kar fırtınasının 4 Temmuz'da Doğu Yakası'nı karlar altında bırakabilmesi gibi. | Open Subtitles | هناك فرصة كما أن هناك فرصة بأن عاصفة ثلجية قد تدفن الساحل الشرقي في اليوم الرابع من يوليو |
Bir kar fırtınasının gerçekleşmesi buraya çarpan bir asteroitten bile daha uzak ihtimal. | Open Subtitles | إحتمال هبوب عاصفة ثلجية هو أبعد بكثير من سقوط كويكب هنا |
Bizi dağların tepelerinde kör edici kar fırtınasının içine sokana kadar kandırdı. | Open Subtitles | لقد جعلنا نذهب الى اعالى الجبال الى عاصفة ثلجية مخيفة |
Burnunun ucundaki kendi elini bile güçlükle görebiliyorken Hanzo ve sadık samurayın ordusu kar fırtınasının içinden ilerlemiş. | Open Subtitles | و على الرغم أنه بالكاد يمكنه رؤية يده أمام وجهه هانزو و جيشه من الساموراي الأوفياء حُشروا داخل عاصفة ثلجية |
Evet, veya yukarıda Whitney'de o kar fırtınasının olduğu gecede mi? Çift katlı uyku tulumunda, kur yapıyor. | Open Subtitles | "أو فوق، على متن ذلك الليل في عاصفة ثلجية في كيس النوم المزدوج؟" |
Trenimiz bir anda kar fırtınasının içine daldı ve geceyi Middlesbrough'daki bir esnafın otelinde geçirmemiz gerekmişti. | Open Subtitles | عندما اجتاحت القطار فجأة عاصفة ثلجية وقضينا الليل بفندقٍ لصاحب متجر في "ميدلسبرا" |
Yâni kar fırtınasının içinde, kar devlerinin büyüyle sakladığı bir bina var. | Open Subtitles | في مكان ما في هته العاصفة الثلجية هناك مبنى جمده عمالقة التجمد سحريا |
kar fırtınasının olduğu günü hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر العاصفة الثلجية في البلاد |