Karaçi'deki İmtiaz Sıddık'ı ve Gilani'yi bulmalılar, her neredeyse. | Open Subtitles | باشر في راوالبيندي، ليما صديقه هنا في كراتشي وجيلينا، حيثما هو. |
Pakistan, Karaçi'deki bir bombalı araç eylemi için iadeni istedi bile. | Open Subtitles | لقد طلبنا نقلك بصورة استثنائية من باكستان بتهمة تفجير سيارة في كراتشي |
Pakistan, Karaçi'deki bir bombalı araç eylemi için iadeni istedi bile. | Open Subtitles | لقد طلبنا نقلك بصورة استثنائية من باكستان بتهمة تفجير سيارة في كراتشي |
Karaçi'deki askeri depodan bir görüntü. | Open Subtitles | إستُلِمَ في a مستودَع عسكري في كراتشي. |
Karaçi'deki kümeslerden iyidir. | Open Subtitles | أجل، أفضل من سرير في (كراتشي). |
[Google] (Kahkahalar) Töre cinayeti geleneği ile ilgili bir şeyler yapma arzusuyla doluyken, Google'dan faydalandım ve insanların dünyanın her yerinden diğer insanlarla iletişime geçebildiği bir site olan Facebook' u keşfettim. Böylece, Karaçi'deki küçücük, beton çatılı tek odamdan, Birleşik Krallık, A.B.D, Avustralya ve Kanada'dan insanlarla bağlantı kurdum ve töre cinayetlerine karşı WAKE UP (UYANIN) isminde bir kampanya başlattım. | TED | [غوغل] (ضحك) في رغبتي الملحة لفعل شيء حيال هذا التقليد عكفت على استخدام غوغل ومن ثم اكتشفت فيس بوك الموقع الذي يمكن الناس من الإتصال بأي أحد في العالم و هكذا، من تحت سقف غرفتي الصغيرة في كراتشي كنت على اتصال بأناس في المملكة المتحدة و الولايات المتحدة واستراليا و كندا وأقمتُ حملة اسمها حملة استيقظ ضد جرائم الشرف |