Eğer içki içerseniz, karaciğer dokunuzda hasara yol açarsınız, ondan sonra da Karaciğer kanseri oluşur. | TED | إذا شربت الكحول، تؤذي خلايا الكبد، ثم يحدث سرطان الكبد. |
Bu yaşlıca bir bayan.Dİyabetin yanında,Karaciğer kanseri. Vücudunda son kalanlarla ölmeye karar verdi. | TED | هذه سيدة مسنة وهي مصابة سرطان الكبد و السكر وقررت أن تموت بجسدها كاملًا |
Aşılar sadece virüslerin yol açtığı kanserlerde işe yaradı, rahim ağzı ya da Karaciğer kanseri gibi. | TED | لقد نجحت فقط مع أنواع السرطانات الناتجة عن الفيروسات كسرطان عنق الرحم أو سرطان الكبد. |
Bugün, bu sabah, onun dördüncü evrede Karaciğer kanseri olduğunu öğrendik. | TED | اليوم، هذا الصباح، علمنا أن لديها سرطان كبد من الدرجة الرابعة |
Karaciğer kanseri olduğumu ve eğer böyle bitecekse birini yanımda götürmekten çekinmeyeceğimi söyledim. | Open Subtitles | أخبرتهم أني أعاني سرطان كبد ولا أمانع أن آخذهم معي لو كان هذا ما سيحصل |
FBI'ye girdikten 4 yıl sonra üzerimdeki sorumlu özel ajana Karaciğer kanseri teşhisi konmuştu. | Open Subtitles | بعد 4 أعوام تقريباً من انضمامي للمباحث كان أوّل عميل خاصّ مسؤول عنّي قد شخّص بإصابته بسرطان الكبد |
Karaciğer kanseri beni öldürecek. Sigara bunu çok az hızlandıracak. | Open Subtitles | سرطان الكبد سيقتلني، التدخين سيعجّل من العمليّة فحسب |
Ve sen buradaki herkesten çok Karaciğer kanseri gördün. | Open Subtitles | وأنت تعرف عن سرطان الكبد أكثر من سواك هنا |
Bu çok olağandışıydı; Karaciğer kanseri çoğunlukla yetişkinlerde görülürdü. | Open Subtitles | هذا كان غير اعتيادياً، لما يُعرف أن سرطان الكبد يحدث بشكل رئيسي عند البالغين |
Doktorum Karaciğer kanseri olduğumu söyleyeli iki ay kadar bile olmadı. Eğer şanslıysam 2 yıl yaşarmışım. | Open Subtitles | قبل شهرين أخبرني الطبيب أن لدي سرطان الكبد أكثر حد للعيش سنتين لو كنت محظوظ |
Karaciğer kanseri hücreleri aktarılan denek karın içerisine 6 kez ES–22 enjekte edilerek tedavi edildi. | Open Subtitles | مصاب بخلايا من سرطان الكبد البشري "اجتاز ست جولات من العلاج بـ"إي إس 22 داخل تجويف البطن |
Karaciğer kanseri hızlı ilerler. | Open Subtitles | حسنا، أن سرطان الكبد سريع |
Helen'e Karaciğer kanseri teşhisi konuldu. | Open Subtitles | ،الأمر هو , أترى .بأن (هيلين)شُخصت بمرض سرطان الكبد |
Karaciğer kanseri. | Open Subtitles | أقصد تعاني من سرطان الكبد. |
- Karaciğer kanseri, değil mi? | Open Subtitles | سرطان الكبد ، أليس كذلك ؟ |
Proteinin Karaciğer kanseri gelişimindeki etkisini test ediyorlardı. | Open Subtitles | (و من ثم تم إعطائها طعاماً أساسه الـ(كايسين و هو البروتين الرئيسي المتواجد في الحليب. كانوا يقومون باختبار تأثير البروتين على نمو سرطان الكبد. |
Hımm, Karaciğer kanseri. | Open Subtitles | سرطان الكبد |
Karaciğer kanseri değil mi? | Open Subtitles | ليس سرطان كبد ؟ |
Göreve gönderdiğim ilk özel ajanıma Karaciğer kanseri tanısı koyuldu. | Open Subtitles | كان أوّل عميل خاصّ مسؤول عنّي قد شخّص بإصابته بسرطان الكبد |