Sonra. karanlık odada biraz işim var. | Open Subtitles | لاحقاً، لدي بعض الأعمال في الغرفة المظلمة. |
Senin hâlâ karanlık odada, arkadaşının küçük hikâyesine daldığını sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أنك لا زلت تتأملين بقصة صديقتك عن الرغبة في الغرفة المظلمة |
Bir gün, karanlık odada fotoğrafları tab ederken ertesi gün gerçekten karanlıkta uyanıyorsun. | Open Subtitles | ،يومٌ ما تُخرج الصور في الغرفة المظلمة .واليوم التالي تستيقظ في الظلام |
Bir gün, karanlık odada fotoğrafları tab ederken ertesi gün gerçekten karanlıkta uyanıyorsun. | Open Subtitles | ،في يوم تكون أميرا ينشأ في غرفة مظلمة .واليوم التالي تستيقظ في العتمة |
Bir korku filminde, kötü adamın o karanlık odada, kapının arkasında saklandığını bilmek nasıl bir his? | TED | ماذا تشعر في فلم الرعب، عندما تعلم أن الشّرير المخيف مختبئ خلف الباب في غرفة مظلمة. |
Biliyorsun, karanlık odada. | Open Subtitles | كما تعلم ، في الغرفة المظلمة. |
Brian ve Peder Andrew birlikte, karanlık odada çok vakit geçiriyorlardı fotoğrafçılıkla uğraşırken. | Open Subtitles | (برايان) والاب (أندرو) ... أمضيا الكثير من الوقت معاً في الغرفة المظلمة يقومان ... |
Jehane Noujaim: Bence herkes şunu hissetmiştir, bir sinemada oturmuş, yabancılarla bir karanlık odada, etkileyici bir filmi seyretmiş, o dönüşüm hissini duyumsamıştır. | TED | جيهان نُجيم: أعتقد أن لدى الجميع ذلك الشعور بالجلوس في المسرح، في غرفة مظلمة مع آخرين غرباء، يشاهدون فيلما قوياً جداً، وشعروا بذلك الشعور للتحوّل. |
Tabı karanlık odada yapabilirim. | Open Subtitles | أستطيع أن أفعل البلدان النامية / / في غرفة مظلمة. |