Karanlık olmadan yemek bulmalıyız. Bir devekuşu yuvası görmüştüm. | Open Subtitles | علينا العثور على طعام قبل حلول الظلام رأيت عش نعام |
İş yaparken konuşmalısın benimle. Karanlık olmadan yapacak çok iş var. | Open Subtitles | ستظطر لتكلمني بينما نعمل لدينا الكثير لنفعله قبل حلول الظلام |
Karanlık olmadan dönsem iyi olacak zaten. | Open Subtitles | يجب عليّ الذهاب الى المنزل قبل حلول الظلام على أية حال |
Dinle, çok Karanlık olmadan koya inmeyi düşünüyorum. Oraya nasıl gideceğim Frank? | Open Subtitles | انصت اعتقد اننى سأمشى اسفل الجدول قبل أن يحل الظلام |
Dışarısı olmadan içerisi, Karanlık olmadan da ışığın bir anlamı olmaz. | Open Subtitles | يبدأ وكأنه ليس هناك دخول بدون خروج أو نور بدون ظلام. |
Karanlık olmadan önce Ikki'yi bulmak istiyorsak yola devam etmeliyiz. | Open Subtitles | نحتاج أن نستمر بالتحرك إذا أردنا أيجاد أيكي قبل حلول الظلام |
Karanlık olmadan yerleşeceğimiz yeri bulmamız lâzım. | Open Subtitles | يجب أن يستقر في مكان لبناء قبل حلول الظلام. |
Karanlık olmadan varmamız lazım. | Open Subtitles | فلنعد أدراجنا الى هناك قبل حلول الظلام |
Karanlık olmadan evden çıkmak istemedim. | Open Subtitles | لم اكن اريد القدوم قبل حلول الظلام |
Bakın, Karanlık olmadan ateş yakmamız lazım. | Open Subtitles | انظروا، نحن بحاجة للحصول على النار يحدث قبل حلول الظلام . |
Çabucak olduğu sürece. Karanlık olmadan Ismere'e varmak istiyorum. | Open Subtitles | طالما كانت سريعة، فأنا أريد الوصول إلى (إزمِر) قبل حلول الظلام |
- Eğer şimdi çıkarsak Karanlık olmadan Pensacola'ya varabiliriz. | Open Subtitles | -لو رحلنا الآن ، (سنصل إلى (بينساكولا قبل حلول الظلام |
- Endişelendiğimi kim söyledi? Karanlık olmadan döneceğim. | Open Subtitles | سأعود قبل حلول الظلام. |
Karanlık olmadan yüzmeye gideyim. | Open Subtitles | سأذهب... للسباحة قبل أن يحل الظلام |
Umarım Karanlık olmadan bütün odaları çekebilirim. | Open Subtitles | -قبل أن يحل الظلام في الخارج |
Karanlık olmadan aydınlık da olmaz. | Open Subtitles | ليس هناك ضوء بدون ظلام... |
Karanlık olmadan aydınlık da olmaz. | Open Subtitles | ليس هناك ضوء بدون ظلام... |