Bir nedeni yok. Annen kardeşimle birlikte olmaya başladı, o kadar. | Open Subtitles | لا سبب, صادف فقط أن أمك تضاجع أخي, هذا كل شيء |
Fakat, kardeşimle beraber daha önce babamızın belirlemiş olduğu fiyatta satmaya kararlıyız. | Open Subtitles | لكن أنا و أخي قررنا أن نبيع القطعة بالسعر الذي وضعه أبي |
Anladığım kadarıyla iyi bir insan, ama O kardeşimle evlenecek. | Open Subtitles | إنه رجل حسن، أتفهم ذلك لكنه سوف يتزوج من أختي |
kardeşimle bir kadeh içki içmek, günün bütün yorgunluğunu alır. | Open Subtitles | معاقرة خمر مع أختي تُنسيني دراما سلاسل التحوُّل بأيّ يوم. |
Senin gibi bir sersemin kız kardeşimle evlenmesine izin verir miyim? | Open Subtitles | اتظن انني ساسمح لرقاقة مثلك ان تتزوج شقيقتي الصغرى؟ |
Küçücük bir karıncasın ama, kardeşimle beni bir araya getirecek gücü göstermeyi başardın. | Open Subtitles | أنتي نملة صغيرة ، لكنك قوية بما يكفي لتقربي بما بيننا أنا وأخي |
Evsiz barksız kardeşimle çıkacak olan kızı tanımayı çok isterim. | Open Subtitles | احب ان اعرف اي فتاة يمكنها ان تواعد اخي المشرد |
Kız kardeşimle takıldığına göre artık seni daha fazla göreceğim sanırım. | Open Subtitles | اعتقد اني سأراك كثيرا الان لانك سوف ستخرج كثيرا مع اختي |
kardeşimle Jet Ski'leri yükleyemeliyiz. Yardıma ihtiyacı var gözüküyordu. Yani.. | Open Subtitles | أخي, فقط أفرغ دباب البحر, وهو إلى حدٍ ما أستحم |
Erkek kardeşimle top oynamayı Super Bowl kupası kazanmaya bile değişmem. | Open Subtitles | الفوز بميدالية ذهبية لا تقارن بمتعة الوقت الذي امضيه مع أخي |
Ağlasan, zırlasan deli olsan bile küçük kardeşimle yaşamayı tercih ederim. | Open Subtitles | حتى لو بكيت وغضبت مني أختار بأن آرى أخي باكيا وغاضب |
Tabii ki kocana, kardeşimle gizli bir ilişki yaşadığını söylememi istemiyorsan. | Open Subtitles | إلا إذا أردتيني أن أخبر زوجك بأنكِ عى علاقة مع أخي |
Tanrım, çık dışarı ve uzaklaş. - kardeşimle konuşmam lazım. | Open Subtitles | .يا إلهي, اخرج واذهب بعيدا .أريد أن اتحدث مع أخي |
Rahatınıza bakın, çünkü ben de kardeşimle başbaşa olmaya can atıyorum. | Open Subtitles | ولكن تأخذ وقتك لأنني حقا يحبون لقضاء بعض الوقت مع أخي. |
Yatak odamın yanında, köşede kız kardeşimle paylaştığımız banyo vardı. | TED | عند زاوية غرفتي كان هناك حمام أتقاسمه مع أختي. |
Cristina dört yıl kız kardeşimle çalıştı ve işinin kalitesi iyi biliniyordu. | TED | عملت كرستينا لمدة أربع سنين مع أختي وجودة عملها معترف بها. |
Evden ayrı ilk yılımı benimle birlikte ayrılmayı seçen küçük kız kardeşimle yönsüz geçirdim. | TED | قضيت سنتي الأولى بعيداً عن الديار أسير بلا هدف بصحبة أختي الصغرى، التي اختارت أن تغادر معي. |
Ama orada kardeşimle ilgili bilgiler var. Ne bekliyordun? | Open Subtitles | لكن هناك معلومات عن شقيقتي ، ماذا تتوقعين ؟ |
Ben bu dersi zor yoldan, kardeşimle, ergen bir çocukken öğrendim. | TED | تعلمت هذا الدرس بالطريقة القاسية عندما كنت مراهقًا أنا وأخي. |
Muayenehanesi kardeşimle aynı binadaydı. | Open Subtitles | الامر ان غاري كان لديه مكتب في نفس بناية اخي |
Demek benimle değil ama kız kardeşimle konuştun, öyle mi? | Open Subtitles | حسناً, أذن , أنت تحدثت مع اختي ولم تتحدث معي؟ |
Sizin için kardeşimle, kardeşim için sizinle alâkamı kesmem gerekecek. | Open Subtitles | أنت ترى أن علي أن قطع صلتي بأخي, وهو يرى أن أقطع صلتي بك |
Neden bir kan analisti ölen kardeşimle ilgili bilgi bulmak için Şerif Departmanı veri tabanını kurcalamakla vakit harcar? | Open Subtitles | ما الذي يدعو محلّل لطخات دم لإمضاء وقته باحثاً في قاعدة بيانات دائرة الشريف عن معلومات حول شقيقي المتوفّى؟ |
kardeşimle benim aramdaki bu mesele hallolmalı. | Open Subtitles | هذه المسألة بينى وبين اخى . يجب أن تتم تسويتها |
Para kazanmalı ve bir şekilde kardeşimle kendimi geçindirmeliyim. | Open Subtitles | أحتاج لكسب العيش لي و أعتني بأختي و نفسي. |
O sabah, yatak odasından çıktıktan sonra kardeşimle konuşmuş olan tanıkları dinleyin, Kardinalim. | Open Subtitles | لنسمع الشهود الذين تحدثوا مع أخى فى صباح اليوم الذى غادر به مخدعه. |
Bunu çok önce yapmaları gerekirdi. Kız kardeşimle benim iyiliğimiz için birbirlerine katlandılar. | Open Subtitles | كان عليهم فعل ذلك منذ وقت طويل ولكنهم بقيا معاً من أجلي أنا وأختي شكراَ جزيلاَ |
Hey, küçük kardeşimin diğer küçük kardeşimle nasıl baş edeceğimi söylemesini istersem sana sorarım, tamam mı... | Open Subtitles | إن اردت لأخي الصغير أن يخبرني ماذا أفعل مع اخوتي الصغار الاخرين, |
Örneğin, küçükken kız kardeşimle hangimizin en fazla sincap beyni yiyebileceği konusunda yarışırdık. | TED | فمثلًا، كنت أتسابق مع أختى على التهام مخ السناجب |
70'lerde kardeşimle beraber gösteri yapardık. | Open Subtitles | الظهر في ' سبعينات، أخّي وأنا أدّيت سوية. |