Peki, hayat tek bir hamlede basit hücrelerden karmaşıklığa gerçekten sıçrama mı yaptı? | Open Subtitles | فهل قفزت الحياة حقاً من الخلايا البسيطة إلى التعقيد في ضربة واحدة ؟ |
Ve hepimiz kalbimizin derinliklerinde biliyoruz ki evren, bu dağınık çorba halinden karmaşıklığa doğru gitmez. | TED | و نحن نعلم في صميم قلوينا بأن الكون لا يسير من العشوائية إلى التعقيد. |
Bir başka deyişle, görsel dilde, tahmin edilebilir bir dizi halinde gerçekleşen ortak ve büyüyen bir karmaşıklığa sahipler. | TED | بعبارة أخرى أن الاطفال جميعاً يتشاركون اثناء نموهم بذات التعقيد في اللغة البصرية التي تحدث على نحو متوقع |
Kısaca solda olan, daha fazla karmaşıklığa, yeni iş karmaşıklığına sahip olunması. | TED | ما الذي يحدث فعلاً من الناحية الأخرى، هو أن لديك تعقيد أكثر، التعقيد الجديد في الأعمال التجارية. |
Üç kelimeye özetlersek, hayvanlar aleminde basitlik karmaşıklığa, karmaşıklık da uyuma yol açıyor. | TED | بثلاثة كلمات، في مملكة الحيوان، إن البساطة تؤدي إلى تعقيد الأمر الذي يؤدي إلى مرونة. |
Ve karmaşıklığa doğru, çok zorlamasız bir kayış olduğunu görüyoruz. | TED | ونحن نرى إنجراف نحو التعقيد ذلك بديهي للغاية. |
Ve esasında, elimizdeki son verilere göre zaman içerisinde karmaşıklığa eğilim gerçekleşiyor. | TED | وفي الواقع، نحن لدينا بيانات حالية تظهر أن هناك إنجراف حقيقي نحو التعقيد عبر الزمن. |
Yani, olay sadece karmaşıklığa yol açan basit kuralları bulabilmekte. | TED | إن كل ما في الأمر هو إيجاد القواعد البسيطة التي منها ينشاً التعقيد. |
Daha fazlayı salakça yaparsak, basitlik karmaşıklığa döner. Ve bunu uzun bir süre yapabiliriz. | TED | عندما نفعل المزيد بطريقة غبية، البساطة تتحول الى التعقيد. والحقيقة، يمكننا أن نفعل ذلك لمدة طويلة. |
Gazeteciler olarak bizim görevimiz, karmaşıklığa el atmak ve karmaşıklığın herkes tarafından anlaşılmasını sağlamaktır. | TED | إنها مهمتنا كصحفيين أن نتعمق في التعقيد ونجد طرقًا جديدة لتسهيل الفهم على الجميع. |
Doğadaki karmaşıklığa baktığımızda, "Nereden geldiler?" sorusunu sorma eğilimindeyizdir. | Open Subtitles | عندما ننظر الى التعقيد فى الكون فاننا نتساءل ؟ من أين اتى هذا التعقيد ؟ |
Çoğu grafik için genellikle amaç sadelik ama bazen de karmaşıklığa kucak açmak büyük veri serilerini ihtişamla göstermemiz gerekiyor. | TED | البساطة هي الهدف لمعظم الرسومات البيانيّة، لكن في بعض الأحيان نحتاج أن نتبنّى التعقيد وأن نظهر مجموعات البيانات الكبيرة بمجدها الكامل. |
Bu suçların gerektirdiği karmaşıklığa ve sabra baktığımızda hamile kalmak amacıysa zanlının muhtemelen 30'larında, 40 yaşından genç olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | بناء على التعقيد و الصبر المطلوب لهذه الجرائم نعتقد ان هذه الجانية غالبا في الثلاثينات من عمرها و ليست أكبر من أوائل الأربعينات |
Buradaki karmaşıklığa bir bakın. | TED | إنظروا لهذا التعقيد هنا |
Demek istediğim şey, --ki karışık değil, merak ve umuttan doğan basit bir mesaj-- buradaki mesajım, hayvanlar olağanüstü sosyal karmaşıklığa sahipler ve bu onların çevredeki değişimlere adapte olmalarını ve tepki vermelerini sağlıyor. | TED | إن رسالتي هنا -- و إنها ليست بمعقدة، لكنها رسالة بسيطة و أتمنى -- إن رسالتي هنا أن الحيوانات تبدي تعقيد اجتماعي مذهل، و هذا يسمح لها بالتأقلم و تستجيب للتغيرات في بيئتها. |