Midemde bu karıncalanmayı hissettim, Karnımdaki bu şişmeyi. | TED | شعرت هذا الوخز في معدتي، هذا التورم في بطني. |
Karnımdaki yara izi birdenbire ortaya çıkmadıysa belki de babam herkesin sandığı kadar deli değildi. | Open Subtitles | اذا كانت تلك الندبة علي بطني لم تظهر بالصّدفة ربما أبي لم يكن مجنونا كما اعتقد الجميع |
Karnımdaki 13 santimetrelik yara birden yok olursa hiç şaşırmam. | Open Subtitles | كأنه لم يحدث ابداً لن أكون مندهشاً إذا اختفت تلك الندبة التي على بطني فجأةً |
Karnımdaki yara sanki içimde bıçak dönüyormuş gibi yanıyor. | Open Subtitles | هل تشعر بوعكة ؟ . الجرح الذي في بطني يُحرقني كما لو أنه سكين مغروز بها |
Karnımdaki piercingden kuyruk sokumuna kadar giden parıltılı bir zincir... | Open Subtitles | مستخدمة سلسلة لامعة تسير من سرة بطني الى ذيلي |
Karnımdaki kurşun yarasını dikmeye çalışırken üzerine kan damlattım ama 25. poz hayatımın karesi oldu. | Open Subtitles | لقد اوقعت عليها بعضاً من الدماء عندما كنت أخيط جرحاً من اصابة سلاح في بطني ، لكن |
Karnımdaki kurşun yarasını dikerken üzerine kan döktüm ancak benim için şimdiye kadar en iyisi 25 numara oldu. | Open Subtitles | لقد اوقعت عليها بعضاً من الدماء عندما كنت أخيط جرحاً من اصابة سلاح في بطني ، لكن رقم 25 هو المفضل لدي |
Ben de popomun kocaman olmasına neden olan Karnımdaki bebekten nefret etmemeye çalışacağım. | Open Subtitles | وأنا أحاول أن أمنع نفسي من كره الطفل الذي لم يولد بعد الموجود داخل بطني والذي جعل حجم مؤخرتي كبيراً جداً لا أستطيع الجلوس بالكامل على المرحاض عندما أقضي حاجتي 800 مرة باليوم |
Karnımdaki Richard'ın çocuğu olmalıydı; | Open Subtitles | يجب أن يكون هذا طفل (ريتشارد) في بطني |