kasalar tam döndüğünde, mangırları alırsın. Tamam, şimdi git buradan. | Open Subtitles | عندما تقوم بأرجاع نفس الصناديق ستأخذ أجرك ، أذهب الآن |
Adalet Bakanlığı'na kasalar dolusu bikarbonat gönderip duruyorlar. | Open Subtitles | إنهم يشحنون الجثث إلى وزارة العدل في الصناديق |
Adalet Bakanlığı'na kasalar dolusu bikarbonat gönderip duruyorlar. | Open Subtitles | إنهم يشحنون الجثث إلى وزارة العدل في الصناديق |
Çünkü saklayacaklarıma yetecek büyüklükteki kasalar bir tek orada var. | Open Subtitles | إنه الوحيد الذي توجد به صناديق ودائع كبيرة كفاية لأغراضي |
Bu doğru. Babam yılın bu zamanlarında fazladan kasalar yapardı. | Open Subtitles | أبى كان يصنع صناديق قوية إضافية فى هذا الوقت من السنة |
Tıpkı bu şehirdeki diğer kasalar gibi. | Open Subtitles | و لديهم خزائن مثل هذه في جميع ارجاء المدينة |
Özellikler açacağınız tüm kasalar boş olursa? | Open Subtitles | خاصه عندما تجد كل الخزائن اللتى تسرقها فارغه |
Bavullar, taşıyıcılar, giysi çantaları, kasalar satıyoruz. | Open Subtitles | نحن نبيع الحقائب ، وحقائب الظهر ، والاكياس و الحاويات |
- Bill, o devasa kasalar nerede? | Open Subtitles | (بيل) ، أين هذه السراديب الكبيرة؟ |
Tüm bu kasalar, ithal ayakkabı ile dolu. | Open Subtitles | كل هذه الصناديق مملؤة بالأحذية المستوردة |
Ya kasalar, kilitli kutular ya da başka bir şeyler? | Open Subtitles | ماذا عن الخزاءن الصناديق المقفلة أى شىء كهذا |
Hayır, buradaki tüm kasalar için bir geçmiş taraması yaptık. | Open Subtitles | كلا، أجرينا تحقيق على كل الصناديق في هذا القبو |
Teslimat için kasalar hazırlayın ve şey işçilere daha fazla üretim için hazır olmalarını söyle. | Open Subtitles | فلتعد الصناديق من أجل التسليم أخبر العملاء اننا نريد إنتاجا أكبر |
Bu odadaki kasalar üst seviyede gizlilik içermektedir. | Open Subtitles | الصناديق فى الغرفه لها اعلى درجات الخصوصيه. |
Kiralık kasalar ve offshore hesapları kolaylıkla takip edilebilir yani bir işe yaramaz, dedim. | Open Subtitles | لقد أخبرته بأنّ صناديق الإيداع و الحسابات الخارجية يمكن تتبعها بسهولة لذا ليست هناك فائدة مرجوة منها |
Arka tarafta pek kullanılmayan eski kasalar var. | Open Subtitles | ولم تحدثني بشأنه ؟ لديك صناديق قدامى في الخلف لم نعد نستعملها |
Elçiliklerde gizli bilgileri sakladığınızda, ...çelik kasalar bir yangın çıkarmak için iç ateşleme aygıtına bağlıdır. | Open Subtitles | استخدام السفارات لحفظ الأسرار خزائن للحرق تعتمد على أداة داخلية للإشعال لتشعل الحريق |
Tek bildiğim bütün şehirde ardında boş kasalar ve cesetler bıraktığı. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أنّه يترك سيل من خزائن فارغة وجثث ميتة في أنحاء المدينة .. |
Bunlar ülkenin bu taraflarında kullanılan bildiğim dörtgen kasalar. | Open Subtitles | للرجال الذين يعملون معك إنها بضعة خزائن ... أنا أعلم بشأن |
kasalar her zaman tabloların arkasında saklanırlar, değil mi? | Open Subtitles | الخزائن دائما توجد خلف اللوحات.أليس كذلك؟ |
Geçen ay, kasalar için bir adam geldi. | Open Subtitles | الشهر الماضي جاء أحدهم لشراء الحاويات |