CIA'den delil çalarak kişisel kasanda saklayıp hiçbir sonuca katlanamayacağına bahse girmiştin. | Open Subtitles | لقد راهنت على انه يمكنك سرقة دليل من وكالة الاستخبارات المركزية وتخفيه في خزانتك الشخصية، و ولا تعاني من العواقب |
Bunu kasanda bulduk. | Open Subtitles | وجدنا هذه في خزانتك |
- Kalanı oteldeki kasanda mı? - Evet. | Open Subtitles | البقية في خزانتك بالفندق؟ |
kasanda Daniel Douglas'ın dosyasına bakarken bazı kurcalama belirtileri gördüm. | Open Subtitles | حين أخذت ملف دانيال دوجلاس من خزنتك رأيت أثرا للعبث بالأقفال |
Senin yer altı kasanda eşyalarımın arasındaydı. Biri oraya girmiş. | Open Subtitles | مع أغراضي في خزنتك أحدهم هناك |
Bak... bunu sorduğum için bile özür dilerim, ama Michael'ın kasanda gördüğünü söylediği pasaportlar ve telefon, onları uydurdu mu? | Open Subtitles | - اسمع... آسفة لطرحي هذا السؤال لكن الهاتف وجوازات السفر... التي يقول (مايكل) إنه رآها في خزنتك هل اختلق ذلك؟ |
Bize kasanda neler olduğunu gösterdin. | Open Subtitles | أنت أريتنا محتويات خزنتك... |