O büyük mağazanın, iki yıl içerisinde Katolikliğin daha verimli ve daha ucuz bir versiyonunu çıkarabileceğini hayal ediyorum. | Open Subtitles | أتصور أنهم سيخرجونها بعد سنتين نسخة ذات كفائة أعلى و سعر أقل من الكاثوليكية |
Başkan adayı, Oval Ofis'te Katolikliğin ona yol göstereceğiyle ilgili kaygılara yanıt veriyordu. | Open Subtitles | المرشح الرئاسي كان يجيب على مخاوف تقول بأن ديانته الكاثوليكية ستكون بوصلتة التي يحكم بها في المكتب البيضاوي. |
...Katolikliğin yeni yolunun sunulmasında başlangıç adımı olacak. | Open Subtitles | إنها ركلة لحملة فوفا الجديدة والتى يريد بها ... جلب الكاثوليكية إلى الجدول الرئيسى للعقائد |
Bu Katolikliğin bir üst modeli. | Open Subtitles | حسناً, هذا هو كاثوليكي زائد |
Katolikliğin kendisi. | Open Subtitles | الكاثوليكية نفسها. |