Evet, katranı emmeye devam et. | Open Subtitles | نعم، استمر في مص ذلك القطران أيها الحشرة |
Sığır ayağı yağı, Stockholm katranı saligari, silikon ve okaliptus yağı içeren bir bileşim. | Open Subtitles | انه مركب يحتوي على النفط و القطران السليكون كل هذه مصطلحات عامة |
Bir tür kömür katranı, demir yollarında kullanılıyor. | Open Subtitles | إنّه نوع من القطران يُستخدم بالمقام الأوّل لتليين عوارض السكك الحديديّة. |
Yüzeye çıktığı anda bedenindeki katranı temizlemek için bir benzin banyosu hazırlayabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا اعداد حمام من وقود الديزل بسرعة الحصول على القطران من جسدها مرة واحدة كانت تضرب السطح. |
bu çam katranı. | Open Subtitles | إنه قطران الصنوبر |
- katranı yutar ve ölür. | Open Subtitles | وقالت انها سوف نضح القطران ويموت. |
- Anne Walter katranı eritebilir. | Open Subtitles | أمي، والتر يمكن إذابة القطران. |
Artık, daha önce gördüğümüz bu yağ damlası bedenlerin kendiliğinden-birleşme yoluyla oluşmalarını görebiliyoruz. İçlerindeki şu siyah noktalar, sözünü ettiğimiz türden siyah katranı temsil ediyorlar --şu çorba gibi olan, çok karmaşık, organik siyah katran. | TED | إذن يوسعنا أن نرى التركيب الذاتي لكتل قطيرات الزيت هذه مرة أخرى والتي رأيناها سابقاً، والنقاط السوداء بداخلها تمثل نوعاً من القطران الأسود - هذا القطران العضوي، المعقد جداً، والمتنوع. |
- Bak, şu katranı eritmemiz lazım. | Open Subtitles | أنظر. نحتاج لتسخين القطران |
Evie, katranı getir. | Open Subtitles | إيفي، احضري القطران |
katranı getirin, beyler. | Open Subtitles | احضروا القطران يا رجال |
- katranı kovalarla çıkarıyoruz. | Open Subtitles | وننقل القطران فى دلاء |
- katranı eritmek... | Open Subtitles | تذوب القطران... |
Meksikalı katranı değil. | Open Subtitles | هذا ليس قطران مكسيكي , كذلك |