- Koyu kavrulmuş, kremalı ve şekersiz. | Open Subtitles | حبوب القهوة محمصة مع رشة قشدة وبدون سكر |
Ama, ola ki oldu, bu durumda yıldızımızın son ölüm acılarına tanıklık edecek kavrulmuş ve çorak bir avuç kayadan başka bir şey kalmayacak. | Open Subtitles | لكن، إن بقيَ منه شيء فلن يكون اكثر من صخور قاحلة محترقة لتشهد على آلام احتضار شمسنا |
Yakın zamanda bulunan kavrulmuş balık ve etle kaplı 6 bin yıllık bir güvecin içinde de hardal bulundu. | TED | في الآونة الأخيرة، تم اكتشاف قدر عمره 6,000 سنة، يحتوي على أسماك متفحمة ولحوم، كما يحتوي أيضاً على الخردل. |
İçinde kavrulmuş saç parçaları olabilir. | Open Subtitles | وقليل من الشعر متفحم في داخله |
kavrulmuş gibiyim. | Open Subtitles | أشعر أن حلقى جاف |
İpucunu izledim ve bir de baktım ki Bay Çifte kavrulmuş'un yanındayım. | Open Subtitles | .. أتبعت الأدلة وفجأة .. وجدت السيد المحترق |
Tepesinde kızarmış ahtapot ve az kavrulmuş kiraz domatesi. | Open Subtitles | على أعلاه أخطبوط مشوي وبندورة كرزية مشوية ببطء |
Bu adamı bulmamız şart, elimizdeki tek ipucuysa şu kavrulmuş bilgisayar. | Open Subtitles | علينا أن نجد هذا الشخص والشيء الوحيد الذي لدينا الآن هو كمبيوتر محمص |
Taze kavrulmuş fındıklar burada. | Open Subtitles | مكسرات محمصة طازجة هنا. |
Taze kavrulmuş fındık. | Open Subtitles | مكسرات محمصة طازجة. |
- Orta boy, ekstra kavrulmuş. | Open Subtitles | متوسطة للأعلى و محمصة |
Kahve kavrulmuş. Onüç kirazlı ruj sürmüş. | Open Subtitles | {\pos(192,210)}القهوة محترقة (ثلاثة عشر) تضع ملمع شفاهٍ بنكهة الكرز |
Hard disk kavrulmuş. | Open Subtitles | القرص الصلب محترقة |
Bununla kıyaslandığında kavrulmuş bir kaç parça mobilya nedir ki? | Open Subtitles | ما قيمة بضع قطع أثاث متفحمة مقارنة بذلك ؟ |
Caddelerde kavrulmuş cesetler uzanıyordu. | Open Subtitles | -كانت الجثث متفحمة ملقاة في الشوارع. |
kavrulmuş kumaş. | Open Subtitles | انه نسيج متفحم , كل الضحايا |
kavrulmuş gibiyim. | Open Subtitles | أشعر أن حلقى جاف |
Müşterin Bay Çifte kavrulmuş hakkında ne hissedecek? | Open Subtitles | كلا كيف سيشعر زبونك حيال موت السيد المحترق ؟ |
Bazen laf kabına şöyle bir göz atarım tıpkı kavrulmuş bir yengeç gibi. | Open Subtitles | أحيانا أختبىء في وعاء الشائعات راغبة بسرطان مشوي |
Dün gece, üstü kavrulmuş fındıklarla kaplı çırpılmış taze kremalı... ricotta peyniri yedik. | Open Subtitles | الليلة الماضية كان لدينا جبن الريكوتا مع نقشات من كريم الفرايش يعلوه بندق محمص |
Çantasında bir kutu kavrulmuş fıstık sakladığını farkettiniz mi? | Open Subtitles | هل لاحظت بأنّه يخفي علبة فول سودانى محمّص جاف في حقيبته؟ |
Un kurtlarının tadı kavrulmuş fındık gibi. | TED | دودة الميل يشبه طعمها الفستق المحمص. |
Şu kavrulmuş amir kalabalık bir asker grubu gönderdi. | Open Subtitles | السيد المحروق الأعلى أرسل مجموعة كاملة من القوات |